Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yeme bozukluklarının nedeni, belirtileri, sebep olabileceği problemler ve tedavi yaklaşımları hakkında bilgi verdi.
Yeme bozuklukları, kişinin ruhsal ve günlük ömrünü derinden etkileyebilir!
Yeme bozukluklarının, sırf kilo ya da fizikî görünümle ilgili sıkıntılar olmadığına dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Kişinin his durumunu, fikir yapısını, bağlarını ve günlük fonksiyonelliğini derinden etkileyen önemli ruhsal problemlerdir.” dedi.
Çoğu vakit ‘irade’, ‘diyet’ ya da ‘zayıflama isteği’ olarak görülse de, aslında çok daha karmaşık bir ruhsal süreci işaret ettiğini aktaran Yiğit, “Bir kişinin yeme bozukluğu riski taşıyıp taşımadığına işaret eden birtakım belirtiler var. Sık sık kalori hesabı yapmak bu belirtilerden biri. Bu bireyler günün büyük bir kısmını ne yediğini, kaç kalori aldığını ya da ne kadar yakması gerektiğini düşünerek geçirebilir.” halinde konuştu.
Yeme bozukluğu olan bireyler, yeme davranışını olumsuz hislerle ilişkilendirebilir!
Yeme bozukluğunun öbür belirtilerine de değinen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, şunları söyledi:
“Bireyler toplumsal ortamlarda yemek yemekten kaçınabilir. Diğerlerinin yanında yemek yerken ağır gerginlik yaşayabilir, davetlerden ya da dışarıda yemek yenilen ortamlardan uzak durabilir. Konuşmaları, kilo alma korkusu ve kilo verme odaklı olabilir. Sohbetlerin büyük kısmı kilo, diyet, zayıflama ya da beden görünümü etrafında dönebilir. Çok ve denetimsiz spor yapma eğiliminde olabilirler. Fizikî hudutları zorlayacak formda, dinlenmeye müsaade vermeden ya da suçluluk hissiyle spor yapabilirler. Muhakkak yiyecekleri tükettikten sonra ağır suçluluk ve utanç duyabilirler. Bilhassa ‘sağlıksız’ olarak etiketlenen yiyecekler tüketildiğinde bulantı, pişmanlık, kendini cezalandırma isteği üzere hisler ortaya çıkabilir. Duygusal yeme davranışı gösterebilirler. Açlık hissi olmamasına karşın gerilim, keder, öfke, yalnızlık üzere olumsuz hislerle baş etmek için yemeğe yönelebilirler.”
Tek başına diyet yapmak sorunu derinleştirebilir!
Yeme bozukluklarında kişinin; yemek yemeyi, kilosunu ve fizikî görünümünü çok derecede düşünür hale geldiğine işaret eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, “Bu niyetler vakitle kişinin bedensel sıhhatini, ruhsal düzgün oluşunu, toplumsal alakalarını ve günlük hayat aktivitelerini olumsuz tesirler. İş, okul, aile ve toplumsal hayat geri planda kalabilir. Bu noktada değerli bir gerçek şudur: Yeme bozuklukları sırf kilo vererek ya da diyet yaparak çözülebilecek meseleler değildir. Tersine, tek başına diyet yapmak birden fazla vakit sorunu derinleştirebilir.” ikazını yaptı.
Yeme bozukluklarının tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım altın standart!
“Eğer kendinizde bu belirtilerden kimilerini fark ediyorsanız, durumu göz arkası etmeden profesyonel takviye almanız değerlidir.” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, yeme bozukluklarının tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımın altın standart kabul edildiğini vurguladı.
Ekibin diyetisyen, psikolog ve gerekirse psikiyatristten oluşması gerektiğinin altını çizen Yiğit, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Diyetisyen, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme nizamının oluşturulmasına rehberlik eder. Psikolog, yeme davranışının altında yatan duygusal ve bilişsel süreçleri ele alır. Psikiyatrist ise gerektiğinde tıbbi kıymetlendirme ve ilaç dayanağı sağlar. Unutulmamalıdır ki erken fark edilen ve gerçek biçimde ele alınan yeme bozuklukları tedavi edilebilir. Yardım istemek bir zayıflık değil, güzelleşme yolunda atılan güçlü bir adımdır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
