Trabzonspor’un Hatayspor beraberliği sonrası sert sözler: Bu futbolcularla çok zor!

Fırtına, yeni teknik yöneticisi Şenol Güneş’le Hatay’a konuk oldu. Kritik gayret Hatayspor’un stadyumunun zelzelede hasar görmesi nedeniyle Mersin’de oynandı. Çabayı ise Kadir Sağlam yönetti.

Trabzonspor Teknik Yöneticisi Şenol Güneş, sakat ve eksik futbolcuların çokluğunda alana sürpriz bir takım çıkardı. Savunmada Serdar Saatçı’ya baht veren Güneş, hamlede ise Banza’nın gerisinde Draguş’u kullandı. Bordo-Mavililer alana Uğurcan, Malheiro, Serdar, Mendy, Eren, Okay, Lundstram, Bardhi, Visca, Draguş, Banza 11’i ile çıktı.

Süper Lig’de galibiyet hasretini Konyaspor ile sonlandıran Fırtına, Hatayspor karşısında bir seriye başlamanın peşindeydi. Ama tecrübeli teknik adamın öğrencileri, Akdeniz grubu karşısında alandan bir sefer daha bir puanla ayrılmaktan kurtulamadı.

Şenol Güneş’in ısrarla baht verdiği ve orta alanda ekibe liderlik etmesini istediği Enis Bardhi, Hatayspor maçında tekrar etkisizdi. Kuzey Makedonyalı futbolcu, silik bir futbol ortaya koyarken 40. dakikada ise çok kıymetli bir baht geldi. Lundstram’ın pasında kaleci kalede değildi. Ama Bardhi, topu çizgi üzerindeki tek isim Kilama’ya nişanladı ve Trabzonspor’u mutlak bir golden etti. Bardhi, 73. dakikada Umut Güneş’e yerini bıraktı. Umut, bu sezonki ilk lig maçına çıktı.

14. dakikada Görkem’in şutunda topu ağlarında gören Uğurcan Çakır, bilhassa ikinci yarıda çok kıymetli kurtarışlar yaptı. Hatta son kısımlarda Hatayspor’un ikinci gole ziyadesiyle yaklaştığı durumlar vardı lakin kaptanı geçemediler. Trabzonspor’un yıldız file bekçisi dünkü çabayı 5 kurtarışla tamamladı ve 1 puanın alınmasındaki en kıymetli faktörlerden biriydi.

Spor muharrirleri da Trabzonspor’un Hatayspor’a konuk olduğu ve 1-1 sona erdiği Süper Lig maçını köşe yazılarında kıymetlendirdi. İşte o yazılar…

Hatayspor ile oynadığı deplasman maçları Trabzonspor ismine güç geçmiştir. Mersin’e 10’a yakın oyuncusunu sakatlıklar nedeniyle getiremeyen Şenol Güneş birinci yarıda istediği üzere bir kadro oyunu göremedi. Tahminen istatistiklere bakarsak Trabzonspor üstün üzere gözükse de Hatayspor esasen bu türlü bir rakibe karşı taktiğini dikine ve süratli ataklarla hazırdı. Hakikaten Hatayspor’un birinci yarıda attığı tek gol de bu türlü geldi ve Aboubakar’ın asistini Görkem yerden şık bir vuruşla rakip ağları havalandırdı.

Bordo-Mavililer ise tesirli gözüken hamlelerde son vuruşlarda etkisiz bir öteki tabirle Hatayspor savunmasına takıldı. İkinci yarının başında gelen Trabzonspor golü Karadeniz grubunun 3 puan beklentisi için çok çok değerliydi. Bu golde Draguş ve Banza işbirliği ilerideki haftalar için de bir bildiriydi.

Bildiğim kadarıyla Şenol Güneş taraftarın reaksiyon gösterdiği Draguş’u tutuyor ki ben de birebir görüşteyim. Rumen forvet kendini bulursa çok daha yararlı ve tesirli olacaktır Banza ile birlikte. Hatayspor’da İstek Çalımbay boş haftayı âlâ kıymetlendirmiş, kendi oyun şeklini kadroya yansıtmaya başlamış. İkinci yarıda Aboubakar ile iki kıymetli gol konumu buldular. Son kısımda skoru lehlerine çevirmek için iki hocasının da atılımlarını gördük. Maçın özeti Trabzonspor kayıpla dönerken, Hatayspor ise konutunda 3 puana yakın bir oyun sergileyen taraftı.

Bu maç öncesi tam 10 eksik olduğunu düşünürsek, Şenol hoca en yanlışsız kadroyu alana sürdü Mersin’de. Solda Nwakaeme’nin yokluğunda Draguş’u tercih etmesi, ‘sana güveniyorum’ bildirisiydi. Topa hakim ama coşkusu düşük biçimde başladı Bordo-Mavililer maça. 14. dakikada ise Hatayspor birinci şutunda golü buldu. Durumda ne asisti yapan Aboubakar’a ne de şutu çeken Görkem’e en ufak bir şarj vardı! Yalnızca izlediler.

25. dakikadan sonra biraz kıpırdandı Trabzonspor, 40. dakikada ise en net fırsatı yakaladı. Bardhi, Lundstram’ın pasında kalede kalecinin olmadığı durumda topu Kilama’ya nişanladı ve devre ortasına Trabzonspor 1-0 geride girdi.

İkinci yarıda orta alanda hiçbir şey yapmayan Okay çıktı, Cham girdi. Banza’nın golüyle de eşitlik geldi. Artık maç tekrar başlamıştı. Draguş çok uğraştı, sağ tarafta Visca tutuktu. Banza ise en önde istediği topları almakta zorlandı. Kulübede zati az atağı bulunan Şenol Güneş, 73’te Orsic’i de alana attı. Ancak pek bir şey değişmedi. Açıkçası Trabzonspor kazanmak için son kısımlarda pek bir şey göstermedi. Hatta Uğurcan’ın kurtarışları olmasa Hatayspor kazanabilirdi. Evet bu kadronun oyuncu eksiği var lakin oyun eksiği de var. Ulusal orta birtakım şeyleri toparlamak için kâfi mi, göreceğiz.

Trabzonspor ulusal ortaya kazanarak girmiş olsa çok güçlü motivasyonla ortadan dönecekti. Bu talihini tepmiş oldu. İstek hoca da Şenol hoca da kazanmaya şiddetle gereksinimi olan gruplarında eldekilerle yapabileceklerinin azamisini da yapmaya çalıştılar. Oyunun hakimi olarak başladığı müsabakada, kalesinde gördüğü şok golle geriye düşen Trabzonspor orta alanda yaratıcı oyuncu eksikliğini net bir biçimde hissetti. Okay’ı çıkarıp Cham’ı oraya monte ederek orada akışkanlığı sağlayınca gol de çabucak ikinci yarının başında gelmiş oldu.

Hatay grubu kısa müddette tipik bir İstek Çalımbay kadrosu olmuşken, Trabzonspor şimdi tipik bir Şenol Güneş grubu olmuş değil. Bunun çeşitli sebepleri var elbette. Büyük kadro hüviyeti kazanmak, mutlak oyunun hakimi olmak üzere rakibinize nazaran farklı sorumlulukların kadrosu olmanız; eldeki bu oyuncularla birlikte devre ortasına kadar sıkıntı olacak.

Ahmet, Arif, Ali, Poyraz, Salih üzere alt yapı eseri çocukların takımda, yedek kulübesinde olması sakatlıkların muhteviyatını anlamamız açısından çok kıymetli. Sakatlıklar bir tarafa isim vermeden söyleyelim. Mevcut takımda asla Trabzonspor’a bonservis verilip alınmaması gereken adamlar ve mevkiler için kulübede çok adam olduğunu düşünüyorum… Bunun ismi öz evlatçılık falan da değil. Şenol hocanın eldekilerle, berbatın güzelleriyle bir 11 kurma çabasına büyük hürmet durmaktan diğer seçeneği yok Trabzonspor taraftarının. Buna ilaveten uzatma kısımlarında dikkatimi çeken, dikkatinizi de çekmek istediğim iki itiraz ve iki de kart vardı Eren ve Ali Şahin’e verilen. Her iki konumda da hakem hem yanılgılı karar verdi hem de itiraz edenlere kart verdi. Bakın bu ligin istikrarı de kalitesi de bu türlü küçük ayrıntılarla belirleniyor.