Taylor Swift, 2014 yılında yayımladığı “1989” albümünü Ekim ayında yeniden yayımlıyor. Bu Swift’in telif hakları mücadelesi sonrasında başlattığı serüvenin yeni halkası. BBC Culture’dan Rob Freeman, Ammy ödüllü 1989 albümünü inceledi.
Amerikalı ünlü popçu Taylor Swift, 2014 yılında çıkardığı “1989” isimli albümün yeniden kaydedilmiş versiyonunu Ekim ayında yayımlayacağını duyurdu.
Swift’in 2021’den beri “Taylor’s version” (Taylor’un versiyonları) ismiyle yayımlanan bu tür yeniden kaydedilmiş işleri alıcısını buluyor. Hatta öyle ki bu versiyonlar, orijinallerini de büyük ölçüde geride bırakarak toplamda bir milyardan fazla dinlendi.
Bu süreç aslında, 2019’da müzik yöneticisi Scooter Braun’un, Swift’in önceki plak şirketi Big Machine’i satın almasıyla başladı.
Braun, bu satın almayla birlikte Swift’in diskografisinin de sahipliğini üstlendi. Ardından da bir yatırım fonuna 300 milyon dolar karşılığında sattı.
Swift ise birkaç yıl süren anlaşmazlığın ardından tüm diskografisini yeniden kaydetmek için kolları sıvadı.
2008’deki Fearless albümü, 2012’deki Red albümü ve 2010’daki Speak Now albümü sırasıyla kaydedildi. Bu albümlerle birlikte hayranları da Swift’in kariyerinin bu önemli anlarına yeniden şahitlik etmiş oldu.
Swift, Red albümün yeni kaydında, ilk halindeki country tarzı yerine daha çok alternatif pop bir üslup tutturmaya çalıştı.
İsveçli pop müzik yapımcısı Max Martin’le çalıştı. I Knew You Were Trouble ve We Are Never Ever Getting Back Together gibi şarkılarındaki geleneksel gitar sesini, elektronik dans müziğinden dubstep’e kadar çeşitli yeni türlerle değiştirdi.
Albüm yayımlandığında ise Swift, country müzik türü hayranlarının tepkisiyle karşılaştı. Ancak bu adım aynı zamanda dünya çapında pop müzik hayranlarının da dikkatini çekti.
Swift, yarattığı yeni pop tarzıyla tam olarak neler yapabileceğini göstermek için bir sonraki albümünü beklemek zorunda kaldı.
“1989”, 2014’teki ilk çıkışında olumlu eleştiriler aldı. Billboard dergisi “sofistike bir güç gösterisi” olarak nitelendirirken, Rolling Stone dergisi ise çalışma için “daha önce denemediği bir şey” dedi.
Swift’in retrofütürist bu şaheserinin yayınlanmasının üzerinden on yıl geçmişti ki, ana akımlaşması da uygun bir şekilde oluyor.
Zamanın ötesindeki bu albüm, hem müzikal hem de lirikal manada yarattığı etkilerini ve dönemlerini, hafıza ve kaybın proleptik (ileriyi düşünen) anlatıları aracılığıyla, yani ilerisini düşünerek, aynı anda hem geriye hem de ileriye bakarak bir araya getiriyor.
UMUT DOLU MESAJ
Bleachers grubunun solisti ve aynı zamanda Swift’in de arkadaşı olan Jack Antonoff ile birlikte yapılan “1989” albümünün orijinali, müzisyenlik ve albüm yapısı itibarıyla günlük tarzdaki sözleri, büyülü synth’leri ve vokal perküsyonlarıyla beraber mükemmel bir çalışma. ‘80’li yıllara ait synth’lerin bolca serpiştirildiği bu albüm, Polaroid fotoğrafla süslenen albüm kapağıyla nostalji esintileri de sunuyor.
Açılış şarkısı “Welcome To New York”, yüzeyde şarkıda da ifade edildiği gibi bir şehre varış hikayesini anlatsa da, altında başarısız bir ilişkinin ardından yeni bir başlangıcı hayal etme temasını taşıyor.
Albümün öne çıkan şarkılarından “Out of the Woods” ise geçmiş bir ilişkisini hatırlayan bir kadını şimdiki zamanda anlatırken geleceğe odaklanıyor. Albümün mesajı, zor bir durumdan güzel bir şey yaratmanın umuduyla ilgili.
Yazar Dr. Lucy O’Brien’in 1995 yılında kaleme aldığı “She Bop” isimli kitabında da bahsettiği gibi, kadın pop müzik tarihinde “hem savaşmış bir güç hem de kırılganlık izlenimi vardır.
Bu Dusty Springfield’in kısa ve öz notalarında, Chrissie Hynde’ın inleyen rock gitarında, Amy Winehouse’un blues kontraltosunda da vardır.
Ve elbette Taylor Swift’in 1989’unda da…
2014 yılında albümün yayınlanmasıyla birlikte Swift, geniş müzik endüstrisinden yeni hayranlarla birlikte yeni bir saygı da kazandı.
Doğrudan bir artist tanımlaması yerine “dikkat çekici, özgün bir yaratıcı” olarak anılmaya başlandı. Daha önce onu görmezden gelen müzik yayınları ona odaklanmaya başladı.
Alternatif country müzisyeni Ryan Adams, “1989” albümünün tamamını coverladı (Bu bazılarının çok fazla hoşuna gitmedi).
1989, Swift’in müziği ve hayranlarıyla kurduğu yeni ilişkisi için bir dönüm noktası oldu (Albümün basın turu sırasında Swift, hayranlarını televizyonda herkesin önünde evine davet edecek kadar ileri gitti).
Swift’in enerjisini derinlemesine bir şekilde kişisel ancak anlaşılabilir şarkı sözlerine aktardığını söylemek mümkün.
Ancak diğer tarafta da dinleyicileriyle karşılıklı bir ilişki yaratmak için de gösterdiği çaba yadsınamaz. Bunun sonucunda da dinleyicisiyle sarsılmaz bir bağ kurdu.
Bu yüzden de Swift dinleyicileri, başka bir deyişle Swifty’ler, ilk dinledikleri albüm, yeniden yayımlandığında büyük bir heyecana kapılıyor.
Swift ise bu heyecanın farkında. Nitekim 2019’daki bir ödül töreninde şöyle söyledi:
“Konserlere gelen, albümleri satın alan hayranlarım, sadece şunu bilmenizi istiyorum: Siz benim bugüne kadar sahip olduğum en uzun ve en iyi ilişkisiniz.”
1989 albümünün “Taylor versiyonu” Ekim ayında yayımlanacak.