Ataol Behramoğlu, Suavi ve Orhan Aydın, Yılmaz Güney‘in Paris’teki mezarını ziyaret etti. Güney’in ismi bir süredir sosyal medyada çeşitli tartışmalarda gündeme geliyordu. Behramoğlu “Asıl gerçek, Yılmaz Güney’in kişiliğiyle, yapıtıyla, her şeyiyle Türkiye’nin kalbine gömülü olduğudur ve her zaman ışıklar saçacaktır” ifadelerini kullandı.
Sanatçılar Ataol Behramoğlu, Suavi ve Orhan Aydın, Yılmaz Güney’in Paris’teki Pere Lachaise Mezarlığı’nda bulunan mezarını ziyaret ederek burada açıklamalarda bulundu.
Behramoğlu, Güney’in mezarı başında yaptığı konuşmada “Sevgili arkadaşlarım Suavi ve Orhan Aydın ile birlikte Fransa’nın ünlü Pere Lachaise Mezarlığı’ndayız ve tam da sevgili Yılmaz Güney’in sonsuzluğa uğurlandığı noktadayız. Onun mezarının önündeyiz. Onu kaybettiğimiz 1984 yılında Paris’te, ben de sürgünüme geldiğimde karşılaşıp kucaklaşmıştık. Aradan 39 yıl geçmiş. Yılmaz Güney gibi muhteşem bir enerjinin burada, bu taşın altında olduğuna insan inanamıyor. Ama asıl gerçek, Yılmaz Güney’in kişiliğiyle, yapıtıyla, her şeyiyle Türkiye’nin kalbine gömülü olduğudur ve her zaman ışıklar saçacaktır orada” dedi.
“‘AĞIT’ BİZİMDİR”
Güney’in hakkında bugünlerde çok şey yazılıp çizildiğini belirten Aydın ise “Ama bilinsin isterim ki ‘Yol’ bizimdir, ‘Duvar’ bizimdir, ‘Sürü’ bizimdir, ‘Umut’ bizimdir, ‘Acı’ bizimdir, ‘Ağıt’ bizimdir. Yılmaz abinin yazıp hayata kattığı, yönetip oynadığı her şey bizimdir ve bizimle olacaktır” ifadelerini kullandı.
Suavi ise Güney’in ‘anısı önünde ben de saygıyla eğildiğini’ belirterek “Güneşin hiçbir zaman balçıkla sıvanmayacağına olan inancımla, Yılmaz Güney’i sevenleri dostça selamlamak istiyorum” şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Oyuncu, senarist ve yönetmen Yılmaz Güney’in ismi bir süredir sosyal medyada çeşitli tartışmalarda gündeme geliyordu.
Bunlar arasında en çok öne çıkan da oyuncu Farah Zeynep Abdullah’ın Güney için kullandığı “Sinemamızın en iyi kadın döven ve şiddet türleri açısından zengin ve etkili silah kullanan erkeği” ifadeleri oldu. Bunun üzerine Güney’in ailesi adına yazılı açıklama yapan avukat Bişar Alinak, konu hakkında harekete geçeceklerini açıkladı. Hedef almalar sürerken, konuya AKP’ye yakın Yeni Şafak gazetesinin yazarlarından İsmail Kılıçarslan yazısında “Darısı Mahir’inden Deniz’ine, Ertuğrul’undan bilmem kimine kadar diğer tanrı ve tanrımsıların başına” ifadelerini kullandı.