‘Organ Bağışı Sempozyumu’nda konuşan yapan Dr. Öğr. Üyesi Esin Gülkaya Anık, “Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin, fakat bazıları için sen bir dünyasın. Organ bağışı, başka kişilerin hayatını kurtarmak için organlarının veya dokularının kullanılmasına izin verilmesidir” dedi.
“Bağış süreci hastanın yoğun bakıma girişiyle başlar”
Organ bağışının tıbbi boyutunu ele alan Doç. Dr. Kadir İdin ise ülkemizde organ bağışı oranının düşük olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:
“Organ naklinde canlıdan nakil yetersiz. Bu nedenle kadavradan organ nakli gerekiyor. Ama kadavradan nakil için vericinin beyin ölümü tanısı alması gerekiyor. Organ bağışını arttırmanın yolu tüm beyin ölümü vakalarının donör olmasını sağlamaktır. Organ bağışı süreci hastanın yoğun bakıma girişiyle başlar. Hasta yakınları ile iletişimi yüksek hasta takibi, hastayı hayata döndürmek için gerekli olduğu kadar organ bağışı sürecinde de güven duygusunu artırarak bağışa katkı sağlar. Beyin ölümü sayısı yetersiz. Beyin ölümü tıbbi olarak ölümdür kimsenin şüphesi olmasın”.