“Kapitalizmde iki şekilde hayatta kalabiliyorsun, ya beyin gücünü satarak ya da kas gücünü satarak… Bir şeyi metaya dönüştürüp onu satman gerekiyor sonuçta…”
Bu sözler, OnlyFans platformuna Türkiye’de erişimin engellendiği dönemde paylaşımlarıyla tartışılan içerik üreticilerinden Pedro’ya* ait.
İçerik üreticilerinin abonelerine özel paylaşımlar yapmasını sağlayan OnlyFans, sadece Türkiye’de değil dünyada da tartışılan platformlardan biri.
Pandemiyle beraber hem içerik üreticilerinin ve hem de kullanıcıların rağbet göstermesiyle popülerleşen platform, Amerikan New York Times gazetesinin ifadesiyle “seks işçiliğini dönüştürdü”.
Ücretsiz porno içerik barındıran diğer sitelerin aksine OnlyFans’te kişiye özel içeriğin üretilmesinin yolu açılıyor.
Türkiye’de siteye erişimin engellendiği dönemde sosyal medyada OnlyFans’in kapatılması için bir dilekçe kampanyası düzenlenmişti.
Bu dilekçede Türkiye’deki ekonomik durum yüzünden gençlerin kötü etkilendiği belirtilerek, “OnlyFans isimli ahlaksız platformun kitle nezdinde özendirilmesi, toplumu ahlaksız yöntemlerle, kolay para kazanma konusunda teşvik etmektedir” ifadesi yer aldı.
OnlyFans’te içerik üreten Pedro ve Süt* çifti, bu platformun kolay para kazanmayı sağladığı iddiasını reddediyor.
Pedro, sosyal medyada maruz kaldıkları linç kampanyalarını ve aldıkları ölüm tehditlerini örnek göstererek bunun hiç de sanıldığı gibi kolay bir iş olmadığını söylüyor.
Süt ise bu iddiaların kökeninde aslında para kazanmalarından duyulan rahatsızlığın bulunduğunu öne sürüyor:
“İnsanlar bizim para kazanmamızdan rahatsız oluyor aslında. ‘Nasıl bir fotoğrafını koyarak 1-2 bin lira kazanırsın? Hayır, kazanamazsın’ diyorlar.”
‘Kadın düşmanı politikalar’
İngiltere, pandeminin ardından enflasyonun artması yüzünden geçim sıkıntısı yaşayanların OnlyFans’e içerik üretmeye başladığı ülkelerden biri.
İngiliz Seks İşçileri Kolektifi adlı grup geçen yıl, hayat pahalılığının artması nedeniyle OnlyFans’e katılmak için kendilerinden yardım isteyen kadınların sayısının belirgin şekilde arttığını açıklamıştı.
Kolektif, bu tür sitelerde para için cinsel içerik paylaşan kişilerin, uzun süre çalışmak zorunda kalma, taciz ve takip edilme gibi risklere açık hale geldiği uyarısında bulunuyor.
Porno sektörü için olduğu gibi OnlyFans için de en çok kadın içerik üreticisi olduğundan, kadın bedeninin metalaşmasına yol açtığı tartışmaları yapılıyor.
Siyaset Bilimci Yasemin Özgün, kadın bedenini metalaştıranın aslında ataerkil sistem ve bu sistemin kapitalizmle farklı dönemlerde yaptığı işbirliklerinin olduğunu vurguluyor.
Özgün’e göre Türkiye’de OnlyFans ile ilgili yapılan tartışmalar ise bu platformların özgürlük ve güvenlik sorunları üzerinden değil de, Türk aile yapısının tehdit edilmesi, kamu ahlakının bozulması gibi muhafazakar ve milliyetçi argümanlar üzerinden yapılıyor:
“Halihazırda kadınları ikinci sınıf vatandaş olarak gören, eve, kocaya, babaya, erkeklere mahkum eden kadın düşmanı politikalar, Onur Yürüyüşlerini yasaklayan, LGBTİ+ bireyleri nefret söylemiyle hedef gösteren, kadın ve LGBTİ+ düşmanlığını körükleyen bir dil yeniden üretiliyor.”
‘Kadın istihdamı artırılmalı’
Süt, kadın bedeninin metalaştırılması argümanlarına katılmıyor.
“Ben bir kadınım, bu benim bedenim ve istediğim gibi paylaşabilirim. Ben bundan rahatsız olmuyorsam kime ne?” diyen Süt, yaptıkları işi bir nevi oyunculuk olarak da görüyor.
Dijital platformlarda başka bir kimlik yarattığını ve bunun gerçek kimliğiyle aynı olmak zorunda olmadığını söylüyor.
Finlandiya’nın Turku Üniversitesi’nde akademisyen olan ve pornoyla ilgili araştırmaları bulunan İhsan Asman, “OnlyFans elbette ki bedeni metalaştıran bir sistem, neticede ‘seksi’ olarak kodlanmış bedenlerin merkezinde olduğu birtakım içeriklerin, arz-talep ilişkisi doğrultusunda alışverişi söz konusu” diyor ve ekliyor:
“Ama günümüzde insan bedeninin belli temsilleri, zaten genel hatlarıyla kadın-erkek ayırt etmeksizin metalaşmış durumda. Dolayısıyla eğer bu durumu bir sorun olarak tanımlıyorsanız, bu sorun OnlyFans ile başlayan ve onunla sınırlı olan bir sorun değil.”
Asman’a göre kadın istihdamının Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasının bile altında kaldığı Türkiye’de asıl olarak öncelik, ekonomiyi düzeltmek ve kadınlara daha fazla istihdam alanı açmak olmalı.
OnlyFans içerik üreticilerine karşı oluşturulan nefret söyleminin dini ve kültürel saikleri dışında sınıfsal sebepleri de olduğunu söyleyen Asman, “Bu tarz ‘kestirme yoldan’ para kazanmak, bireylere toplumda dikey hareketlilik imkanı tanıyor, yani en basit ifadeyle sınıf atlamalarını kolaylaştırıyor” diyerek asıl bunun tepki doğurduğunu aktarıyor.
Çocuklar ve kadınlara yönelik şiddete ve tacize açık bir alan
Diğer yandan OnlyFans’in içerik üreticileri için teşkil ettiği tehlikeler göz ardı edilemeyecek boyutlarda.
OnlyFans’in, seks işçilerinin dışarıdaki çalışma koşullarına nazaran daha güvenli bir alan yarattığı öne sürülüyor, müşterileriyle yüz yüze gelmedikleri için daha güvenli bir çalışma alanı yarattığı lanse ediliyor.
Halbuki yaptıkları iş online bile olsa OnlyFans’teki içerik üreticileri de tacizlerle ve şantajlarla karşılaşabiliyor.
2016 yılında İngiltere’de yapılan bir çalışmada online çalışan seks işçilerinin yüzde 47’si tacize ya da başka suçlara maruz kaldıklarını aktarmıştı.
OnlyFans’in güvenlik açısından teşkil ettiği en büyük güvenlik sorununun temelinde ise çocuklar yer alıyor.
BBC, iki yıl önce yaptığı bir araştırmada OnlyFans’in, çocukların cinsel içerikli videolar çekip satmasının önüne geçmekte yetersiz kaldığını ortaya koymuştu.
18 yaş altındaki çocukların sahte kimlikle hesap açabildiği görülmüş, polis büyükannesinin pasaportuyla hesap oluşturan 14 yaşındaki bir çocuğa rastladıklarını açıklamıştı.
Siyaset Bilimci Yasemin Özgün’e göre, OnlyFans gibi platformların sunduğu bu risklerin ve tehlikelerin önüne geçmek için yasaklamak ya da erişimi engellemek sorunu çözmüyor; hukuki çözümler bulmak gerekli:
“Bu şirketlerin, çocukların istismarını önlemeleri için, kadın ve LGBTİ+’lara yönelik her türden siber saldırı ve tacizlere karşı güvenlik önlemlerini artırmaları için hukuki düzenlemeler yapılması, sahici yaptırımlarda bulunulması en acil önlemler olarak görünüyor.”
Sadece yüzde 10’u gelirin yüzde 73’ünü kazanıyor
Sitede para kazanmak da o kadar kolay değil; daha çok para kazanmak için sürekli taviz vermeniz gerekebiliyor.
OnlyFans kullanıcılarından yüzde 20 komisyon alıyor.
Girişimlere danışmanlık yapan Thomas Hollands’ın hesaplarına göre OnlyFans’te yüzde bir oranındaki içerik üreticisi platforma gelen paranın yüzde 33’ünü kazanıyor.
En tepede yer alan hesapların yüzde 10’u ise bütün paranın yüzde 73’ünü elde ediyor.
Bu da küçük içerik üreticilerinin yüksek meblağlar kazanamadığını gösteriyor.
“Ama’lardan sonrası ahlak bekçiliği”
Süt ve Pedro, kendilerini içerik üreticisi olarak tanımlıyor.
Sadece OnlyFans’te değil, diğer dijital platformlarda da yarattıkları karakterler ve kurgu işler ile bir iş modeli geliştirmeyi amaç ediniyorlar.
Süt, sevgilisi Pedro ile en çok aldıkları tepkinin “ahlak, örf ve adet” gibi kavramlar etrafında şekillenmesinden ötürü öfkeli.
Türkiye’de kadın olmanın, seküler ya da dindar, her kesimden kadın için zor olduğunu söyleyen Süt “Toplumun ahlakını ve aile yapısını bozuyorlar, İslam’la dalga geçiyorlar” gibi suçlamalara ilişkin, “Ben bir bireyim, ve bunların hiçbirine uymak zorunda değilim” diyerek yanıt veriyor.
Özgür bir ülkede yaşadığını vurgulayan Süt, en çok da “Seni anlıyorum, ama” cümlesinden sonra sarf edilen “ama”lardan şikayetçi:
“Hep ama, ama, ama… Ama’dan sonrası her zaman seni anlamadığını, seni umursamadığını, sadece ahlak bekçiliği yapmak için orada olduğunu gösteriyor. Özgür bir ülkede olmanın değerini biliyorum ve kendi hayatımı topluma göre şekillendirmeyeceğim.”
*Takma isimler.