İstanbul Aydın Üniversitesi moda tasarımı bölümü öğrencileri, Cumhuriyetin 100. yılına ithafen tekstil atıklarından elde ettikleri kumaşlarla “100. Yıl Ankara” adı altında özel bir koleksiyon hazırladılar. Ankara’nın tüm renklerinin, tarihinin ve kültürünün yansıtıldığı 26 kostüm, 97 öğrenci tarafından üretildi.
Tekstil atıklarını Cumhuriyetin 100. yılı için özel koleksiyona dönüştürdüler
İSTANBUL Moda tasarım bölümü öğrencileri Cumhuriyetin 100. Yılına ithafen tekstil atıklarından elde ettikleri kumaşlarla “100. Yıl Ankara” adı altında özel bir koleksiyon ortaya çıkardılar. Ankara‘nın tüm renklerinin, tarihinin ve kültürünün yansıtıldığı 26 kostüm, 97 öğrenci tarafından üretildi.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100. yılına özel olarak moda tasarımı öğrencileri de eğitimleri boyunca aldıkları tüm hünerleri özel bir koleksiyonda bir araya getirdi. İstanbul Aydın Üniversitesi Moda Tasarımı 1. ve 2. sınıf öğrencileri, Başkent Ankara‘yı tüm ayrıntıları ile ele alıp önce tasarladılar sonrasında da toplanan atık kumaşlarla kostüm haline getirdiler. Toplamda 26 kostümün yer aldığı 100. Yıl Ankara Koleksiyonu önümüzdeki aylarda Ankara’da düzenlenecek olan özel bir defile sergilenecek.
Öğrencilere eğitimleri boyunca atık kumaşları nasıl değerlendirebileceklerini öğrettiklerini, konunun sürdürebilirlik noktasında da önemli olduğunu aktaran Moda Tasarım Bölüm Başkanı Nihal Bolkol, “Sürdürebilirliği ve özel bir koleksiyonun nasıl ortaya çıkacağını bizler öğrencilerimize 100. Yıl Ankara Koleksiyonumuz ile göstermiş olduk. Koleksiyonumuzda sürdürebilirliğe önem verdik, Cumhuriyetin kuruluşu olduğu için de Ankara diye isimlendirdik. Defilesini de Ankara’da gerçekleştireceğiz. Öğrencilerimize hep atıkların nasıl değerlenmesi ve bu atıkların telef olmaması gerektiğini öğretmeye çalıştık. Bunun için bütün firmalardan atık kumaşları toplayarak onların da kullanmadıkları kartelelerini bize göndermelerini sağlayarak çok güzel bir koleksiyon hazırladık. Koleksiyonun her bir sahnesi ayrı. Ankara’nın her bir yerine dokundular. Tarihini incelediler, araştırılar sonrasında da çizdiler ve bu çizdiklerini hayat geçirip ürettiler” dedi.
Türkiye‘nin her yerine özel ayrı koleksiyon ürettiler
Bu koleksiyon öncesi de geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin her yerine özgü özel 17 koleksiyon daha çıkardıklarını hatırlatan Nihal Bolkol, “Bu koleksiyonumuzdan önce 17 koleksiyon daha ortaya çıkardık. Türkiye’nin her yerine özgü ayrı ayrı koleksiyonlardı bunlar. Eğitimimiz uygulamalı olduğu için 2 yıl ön lisans olmasına rağmen öğrencilerimiz 42 ders alıyorlar. Her şeyi bilerek mezun ediyoruz. Mezunlarımızın yüzde 87’nin üzerinde direk olarak işe başlama oranı bulunuyor. Hatta kendi firmalarını bile açan var. Tüm eğitim boyunca öğrencilerimizi destekleyen ve en güzel şekilde bu koleksiyonda da onlara yol gösteren tüm eğitmenlerimize ayrıca tek tek teşekkürlerimi sunuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı. Bölümden Öğretim Görevlisi Gülgün Tekin de atıklardan elde edilen kumaşlarla kostümlerin ortaya çıktığını söyleyerek, “Bu koleksiyonu hazırlarken grup çalışması ile birkaç ders bir araya gelerek ilerledik. Bu dersler, Üretici Yüzey Teknikleri, Tekstil Yüzey Tasarımı ve Aksesuar Tasarımı Dersi. Atık malzemeleri kullanarak oluşturduğumuz kumaşlar veya firmaların bize kullanmadığı kartellelerden hazırladığımız kumaşlarla öncesinde yapılan tasarımlara uygun yüzey tasarımları yapıyoruz daha doğrusu öğrencilerimiz yapıyor. Eriyen tela, normal tela üzerine yapıştırma ve keçe gibi teknikler kullanarak koleksiyona katkıda bulunduk. Bunların hepsi önce kumaş olarak hazırlanıyor. Daha sonra da tasarım atölyemizde giysi formu haline getiriliyor” şeklinde konuştu.
“Çalışmalarımızı yaparken Ankara’nın derinliklerine kadar indik”
Tüm bölüm öğrencilerin hepsinin emeği olduğunu söyleyen moda tasarımı birinci sınıf öğrencisi Yağmur Cemek ise, “İkinci sınıf öğrencileri başta olmak üzere bünyemizde bulunan moda tasarım öğrencilerinin hepsinin bu koleksiyonda emeği var. Çalışmalarımızı yaparken Ankara’nın derinliklerine kadar indik. Müzelerine, eserlerine, tarihi yapılarına yani her yerine göz attık. Renklerine, kombinlerine, dikkat ederek, çeşitli desenlere aktararak ilerledik. Fabrikalardan ve fuarlardan bize hibe yoluyla gelen atıkları kullandık. Firmaların da kullanmadığı atık malzemeleri iplikleri, tekstil materyallerini eriyen telaların üzerinde kullandık daha sonra da bunları sıcak suda yıkayıp kumaş haline getirdik” dedi.