Dünya Sıhhat Örgütü bilgilerine nazaran her yıl 2,3 milyon bayana göğüs kanseri tanısı konuluyor. Bayanlarda en sık görülen kanser çeşidi olan göğüs kanseri, her yıl dünya genelinde yaklaşık 700 bin bayanın hayatını yitirmesine neden oluyor. Uzmanlara nazaran, her 8 bayandan 1’i yaşamı boyunca göğüs kanserine yakalanma riski taşıyor.
Ekim ayı ise tüm dünyada Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak anılıyor. Acıbadem Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı ve Senoloji Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cihan Uras, göğüs kanserinde erken teşhisin kıymetine dikkat çekerek, “Meme kanseri bayanlarda en sık görülen kanser tipi. Lakin erken teşhis sayesinde tedavi başarısı hayli yüksek. Nizamlı taramalar ve kontroller sağkalım oranlarını değerli ölçüde artırıyor, hayat müddetini ve kalitesini bariz biçimde yükseltiyor. Böylelikle hastalık erken evrede yakalanarak tedavide muvaffakiyet bahtı da besbelli bir halde artıyor. Yapay zeka teknolojileri ise bu süreçte giderek daha fazla rol üstleniyor. Yapay zeka takviyeli görüntüleme sistemleri teşhiste adeta ihtilal yaratıyor. Bu sistemler sayesinde gözden kaçabilecek en küçük bulgular bile saptanabiliyor, erken teşhis oranları daha da yükseliyor” biçiminde konuşuyor.
Yapay Zeka ve Bireye Özel Tedaviler
Prof. Dr. Cihan Uras, Acıbadem Üniversitesi Senoloji Araştırma Enstitüsü’nde, teknolojinin yeni imkanlarını hastaların hizmetine sunduklarını belirtiyor. Bilhassa de yapay zeka takviyeli görüntüleme sistemlerinin teşhiste ihtilal yarattığını vurgulayan Prof. Dr. Cihan Uras, “Erken teşhiste yapay zeka dayanaklı görüntüleme tekniklerine ağırlaşıyoruz. Bu sayede bilhassa tarama programlarında gözden kaçabilecek bulguları daha süratli ve emniyetli formda tespit edebiliyoruz. Yapay zekayı patolojik incelemelerde de kullanarak, teşhislerin daha hakikat ve sağlam bir formda konulmasına katkı sağlıyoruz” diyor.
Meme kanseri artık yalnızca standart tedavilerle değil, kişiye özel planlanan yöntemlerle de ele alınıyor. Hastanın genetik özellikleri, tümörün biyolojik yapısı, hormon reseptör durumu ve hayat stili göz önünde bulundurularak tedavi planı belirleniyor. Bu kapsamda maksada yönelik ilaç tedavileri, immünoterapiler, hormon tedavileri ve moleküler testler kıymetli rol oynuyor. Prof. Dr. Cihan Uras, bu hususta yürütülen çalışmaların kıymetine değinerek “Multidisipliner bir yaklaşımla şahsileştirilmiş tedavi usulleri üzerinde çalışıyoruz. Ulusal ve memleketler arası iş birlikleriyle elde ettiğimiz bilimsel bilgileri süratle klinik uygulamalara aktarmayı hedefliyoruz. Klinik araştırma programlarında yer alıyoruz. Bu klinik araştırma programları sayesinde hastalarımıza, olağan kurallarda ulaşamayacakları yeni ilaçlara erişim imkanı sunuyoruz. Enstitümüzde göğüs kanseri tanısı alan hastalarımıza diyetisyen takviyesi ve ruhsal danışmanlık sunuyor, ayrıyeten ameliyat sonrası tecrübeli fizyoterapistlerimiz eşliğinde fizyoterapi hizmeti de veriyoruz” formunda konuşuyor.
Destekleyici Onkoloji ile Ömür Kalitesi Korunuyor
Meme kanserinde tedavi başarısı yalnızca tümörün ortadan kaldırılmasıyla değil, hastaların hayat kalitesinin korunmasıyla da ölçülüyor. Prof. Dr. Cihan Uras, “Enstitüde destekleyici onkoloji uygulamalarıyla, tedavi sürecinde bayanların fizikî ve ruhsal olarak güçlendirilmesi amaçlanıyor. Destekleyici onkoloji, kanser tedavisinde asıl tümör tedavisinin (cerrahi, kemoterapi, radyoterapi vb.) yanında, hastanın yaşam kalitesini artırmaya odaklanan yaklaşımları kapsıyor. Emel, yalnızca tümörü tedavi etmek değil, tıpkı vakitte hastanın fizikî, ruhsal ve toplumsal açıdan güçlenmesini sağlamak” diyor. Örnek uygulamalar ortasında beslenme desteği (tedavi sırasında iştah kaybı yahut kilo değişimlerini dengelemek), ağrı tedavisi ve semptom denetimi, ruhsal takviye ve danışmanlık, fizikî aktivite ve idman programları ile yoga ve nefes idmanları üzere tamamlayıcı yöntemler yer alıyor.
Meme kanserinde en güçlü silah ise farkındalık. Çünkü erken teşhis hayat kurtarıyor. Prof. Dr. Cihan Uras “Kadınlarımızı denetimlerini aksatmamaya, kendi farkındalıklarını artırmaya davet ediyoruz. Sıhhatte küçük bir adım, ömürde büyük bir fark yaratır” biçiminde konuşuyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
