Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılında, yazarımız, şair Ataol Behramoğlu’nun 1970’lerde kaleme aldığı “Lozan” oyunu yeniden sahnede. İki perdelik müzikal İzmir’de dokuz kez ücretsiz sahnelenecek.
Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi” Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasının üzerinden 100 yıl geçti. Gazetemizin yazarı, şair Ataol Behramoğlu’nun 1970’li yıllarda kaleme aldığı “Lozan” oyunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği kutlamalar kapsamında yeniden sahnede hayat buluyor. Oyun, yarın Sahne Tozu Tiyatrosu Haldun Dormen Sahnesi’nde saat 21.00’de prömiyer yapacak. Oyunun yönetmen koltuğunda Haluk Işık oturuyor. Oyun, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Kurtuluş Savaşı ve Lozan Antlaşması’na uzanan tarihsel süreci anlatıyor. İki perdelik müzikal oyunun müzikleri ise Timur Selçuk’a ait. Prömiyerin ardından oyun İzmir’deki çeşitli salonlarda temmuz ve ağustos aylarında ücretsiz olarak 9 kez daha sahnelenecek.
‘HEDEF CUMHURİYETİN BÜTÜNÜ’
Uzun zamandır siyasal İslamcıların itibarsızlaştırmaya çalıştığı, hakkında şehir efsaneleri uydurduğu Lozan Antlaşması’yla ilgili hafızaları tazeleyecek oyunu Ataol Behramoğlu ve Haluk Işık’la konuştuk.
Behramoğlu, tüm bu itibarsızlaştırma çabalarıyla ilgili “Bu çaba aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin bütününe, Mustafa Kemal Atatürk’e, Kurtuluş Savaşımıza yöneliktir. Lozan’ı bütün bunların ‘zayıf karnı’ olarak görüp onu daha çok hedef tahtasına koyuyorlar. Aslında Lozan Antlaşması, Kurtuluş Savaşımızdaki kazanımlarımızın onaylanma savaşımıdır. Bu savaşım esas olarak kazanılmıştır. Devam ederse nerelere ulaşacağı belirsiz savaşın sona ermesi ve bugün sahip olduğumuz sınırların saptanması bu anlaşmayla yasal hükme bağlanmıştır. Lozan’ı hedef tahtasına koyanların o yılların Meclis tutanaklarını, bizde ve dünyada bu konuda yazılanların hiç değilse bir bölümünü okumalarını öneririm. Ben elimden geldiğince yapmaya çalıştım bunu” diye konuştu.
(Haluk Işık & Ataol Behramoğlu)
‘ŞAŞIRTACAK, DUYGULANDIRACAK’
Oyunun geçmiş ve bugünkü haliyle ilgili bilgi veren Behramoğlu, “Oyunu 1970’lerde yazmıştım. O metinde belgesellik ağır basıyordu. Buna karşın değerli tiyatro sanatçısı Metin Belgin’in ustaca yorumuyla o günlerdeki sevgili oyuncu arkadaşlarımızın çabalarıyla Antalya Devlet Tiyatrosu’nda başarıyla sahnelenmişti. Geçen yaz üzerinde tekrar çalışarak belgeselliği elden geldiğince azalttım. Sahnedeki sonucu açıkçası ben de çok merak ediyorum. Değerli yazar-yönetmen arkadaşım Haluk Işık’ın ara sıra verdiği ipuçları açıkçası çok heyecanlandırıyor beni. İzleyiciyi de beni de şaşırtacak, duygulandıracak, düşündürecek bir olağanüstü sahne başarısıyla karşılaşacağımızı hissediyorum. 100. Yıl Marşımdan sonra bu kez 100. yılında Lozan’ı selamlayacak olmak beni çok sevindiriyor. Oyunun bütün ülkede ve ülke dışında turnelere çıkmasını diliyor ve bunu kuvvetle ümit ediyorum” dedi.
‘SOSYAL VE TARİHSEL SORUMLULUK PROJESİ’
Yönetmen Haluk Işık, “Lozan” oyunun önemini Ataol Behramoğlu’nun ölümsüz “Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” dizesine dayandırarak “Yaşadıklarımızdan öğreneceğimiz çok şey var” diyor.
Nasıl bir oyun ortaya çıkarmak istediğini ve ne konuda zorlandığını anlatan Işık, “Öncelikle dramatik haz ya da seyir keyfi verirken işlediği konuya dair merakı, bilgilenme gereksinimini açığa çıkaran ve bu ülkenin sonrasına dair kaygı, saygı ve beklentileri kışkırtan bir ‘oyun’ olmasını istedim. Kuşkusuz bir tarih konferansı ya da semineri vermiyor, konuyu sanatsal bir düzlemde ve tiyatronun anlatım olanaklarıyla işlemeye çalışıyoruz. Behramoğlu’nun büyük araştırmasının sonuçlarıyla ve usta kalemiyle oluşturulmuş dramatik yapı, elbette belgesel nitelikler kadar yazarımızın özgün yaklaşım ve irdelemelerine sahip. Osmanlı döneminden başlayarak 24 Temmuz 1923’te Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasına kadar olan dönemi işleyen yapıyı, Ataol ağabeyimin bana duyduğu güven ve hoşgörüden de cesaret alarak insani öykülerle boyutlandırmaya, daha izlenir kılmaya çalıştım. Oyunda türler arası gidip gelen estetik bir yolculuk yapıyoruz. Başlıca duraklarımız grotesk, dramatik, epik, müzikal, belgesel tiyatro, tragedya, komedya… Kısaca bu olağanüstü sanatın, hemen tüm anlatım olanaklarından yararlanmaya çalıştım… Oyunumuz, Başkan Tunç Soyer’in öngörüsüyle, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sahne Tozu Tiyatrosu yapımcılığında gerçekleştirdiği ‘sosyal ve tarihsel sorumluluk’ projesidir. Harika bir ekiple, meslek yaşamımı onurlandıran bir deneyim yaşadım. Umarım ve dilerim ki elde edeceğimiz sonuç, Cumhuriyetimizin ve onun ‘tapu belgesi’ olarak nitelenen Lozan Barış Antlaşması’nın 100. yılında, bize yakışır bir saygı duruşu olsun” ifadelerini kullandı.