İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı iş birliğinde “Teknoloji ve İnovasyon” temasıyla düzenlenen İzmirMeets Teknoloji ve İnovasyon Tepesi, yeni çağın üç belirleyici gücünü net biçimde ortaya koydu: Bilgi, sürat ve yapay zekâ. Dorukta görüşlerini paylaşan uzmanlar, bu üçlünün sırf kentlerin altyapısını değil; ekonomilerden toplumsal bağlantılara, güç sistemlerinden sporun geleceğine kadar tüm ömrü baştan tasarlayacağını vurguladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı iş birliğinde “Teknoloji ve İnovasyon” temasıyla düzenlenen İzmirMeets Teknoloji ve İnovasyon Zirvesi’nde geleceğin kentleri, güç dönüşümü, girişimcilik modelleri ve dijital spor teknolojileri üzere kritik başlıklar masaya yatırıldı.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’ndeki tepe İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Lideri Mahmut Özgener ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Yönetim Kurulu Lideri Hasan Küçükkurt’un açılış konuşmalarıyla başladı. Akademisyenler, özel kesim temsilcileri ve memleketler arası isimlerin katıldığı oturumlarda; data odaklı şehircilik yaklaşımları, yapay zekâ takviyeli güç sistemleri, global rekabet için gerekli dijital yetkinlikler, spor sanayisinde data analitiğinin yükselişi ve yeni medya platformlarının tesiri konuşuldu. İştirakçiler, teknolojinin sırf kentlerin yapısını değil, ekonomik bağlantılardan günlük yaşama kadar tüm toplumsal dinamikleri dönüştürdüğünü vurgulayarak, İzmir’in gerçek stratejilerle bölgesel değil global bir inovasyon merkezine dönüşebileceğinin altını çizdi.
Şehircilikte gelecek paneli: Bilgiye dayalı, insan odaklı kentler
Etkinliğin öğlenden sonraki birinci oturumunda “Şehircilikte Gelecek” paneli düzenlendi. Moderatörlüğünü Teknoloji Danışmanı Çiçek Çizmeci Devge’nin yaptığı panelde, iki kıymetli akademisyen görüşlerini aktardı. İzmir İktisat Üniversitesi Öğretim Üyesi, İZPA Yönetim Kurulu Lideri Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin panelde kentlerin değişen muhtaçlıkları, yapay zekâ takviyeli planlama yaklaşımları, afet dayanıklılığı, sürdürülebilir ulaşım sistemleri ve mekânsal bilginin yeni şehircilik anlayışındaki rolünü ele aldı. Konuşmacılar, bilhassa iklim krizi çağında “veriye dayalı yönetişim” kavramının artık bir tercih değil mecburilik olduğunu vurguladı.
Koray Velibeyoğlu: Teknoloji kenti dönüştürür ancak eşitsizlikleri de büyütebilir
Koray Velibeyoğlu, şehir–teknoloji alakasının uzun yıllar boyunca “sanal alanı kente taşımak” anlayışıyla ele alındığını belirterek, dijital irtibatın bugün kentsel hayattan fazla ekonomik ilgiler üzerinden tekrar tanımlandığını söyledi. Velibeyoğlu, 90’lardan itibaren teknolojinin bilgisayar ekranlarının ötesine geçerek toplumun ömür biçimlerine nüfuz etmeye başladığını vurguladı. Bu dönüşümün, teknolojiyi gündelik hayatın görünmez fakat daima bir bileşeni haline getirdiğini tabir etti. Akıllı kentlerin bugün makul bir olgunluk düzeyine ulaştığını söyleyen Velibeyoğlu, bu yaklaşımın birden fazla vakit “teknoloji gelir ve kenti baştan sona değiştirir” varsayımıyla hareket ettiğine dikkat çekti. Birinci kuşak akıllı kent uygulamalarının kentsel yeri dönüştürmeye odaklandığını, fakat yapay zekânın artık toplumsal dokuyu da etkileyebilecek bir güce sahip olduğunu lisana getirdi. Velibeyoğlu, dijital dünyanın sunduğu imkânlardan herkesin eşit yararlanmadığını vurgulayarak, algoritmaların yarattığı yeni ayrıcalıklar nedeniyle toplumsal eşitsizliklerin derinleştiğini söyledi. Konuşmasının sonunda yapay zekânın dönüştürücü gücüne dikkat çeken Velibeyoğlu, teknolojinin düzgünleştirici tarafının öne çıkarılması gerektiğini söz etti.
Savaş Zafer Şahin: Kent lakin insan kullanırsa mana kazanır
Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin tüm teknolojik dönüşümlerin eninde sonunda insanın gereksinimlerine nazaran şekilleneceğini vurgulayarak, “İleride insan kıymetlidir zira hem bilgiyi üretiyor hem kenti üretiyor diyeceğiz. Kent yatırımları lakin beşerler kullandığında bir mana kazanabilecek. Kentler bedelini insanın katkısı, kullanımı ve iştirakiyle kazanacak. Şehir–insan bağlantısında duygudaşlık üretilebildiği takdirde, hem dijital hem fizikî alanda yeni bir bilgi kainatı açılacak. Bu yeni bilgi alanı, kent idaresinde farklı bir başlangıç noktası sunacak. Anahtar sözümüz iştirak ve demokrasi olacak. Teknolojinin kentleri dönüştürürken insanı merkeze alan, iştirakçi ve demokratik bir kent modelinin geleceğin en kritik gereksinimi olacak” dedi.
Enerjide Gelecek Paneli: Dijitalleşen Güç Sistemleri
“Enerjide Gelecek” panelinin moderatörlüğünü Doç. Dr. Dicle Yurdakul (AU Innova Araştırma Merkezi & InovaNeuroLab Direktörü) üstlendi. Panelin konuşmacısı The London Energy Club İcra Kurulu Lideri Mehmet Öğütçü ve ArkasHolding CIO’su Mert Oruz oldu.
Mehmet Öğütçü: Oyunun ismi hız
London Energy Club İcra Kurulu Lideri Mehmet Öğütçü, global güç gündeminin artık sadece üretim ve tüketim istikrarından ibaret olmadığını, teknoloji, data, finans ve iklim değişikliği üzere ögelerin güç verimliliğinin temel bileşenleri hâline geldiğini vurguladı.
Öğütçü, “Teknoloji sürat demektir. Bugünün dünyasında iş dünyası vakitle yarışmak zorunda; uzun vadeli ve ağır ilerleyen planlama modelleri artık geride kaldı” dedi. Dünya genelinde güç bölümüne yapılan yıllık yatırımın 3,3 trilyon dolara ulaştığını belirten Öğütçü, global güç eşitsizliğine dikkat çekerek, “Batı bugün Çin’i büyük bir tehdit olarak görüyor. Çin hem güç tüketiminde bir numara hem de dijitalleşme ve yapay zekâ yatırımlarında AB’nin toplamına yaklaşmış durumda” dedi. İzmir’in coğrafik pozisyonu, tarihi birikimi ve ekonomik altyapısıyla güç dönüşümünde öncü olabileceğini vurgulayan Öğütçü, şu tabirleri kullandı:
“İzmir tarih boyunca Türkiye’nin dışa açılan yüzü oldu. Hakikat örgütlenme ve milletlerarası yatırımcılarla kurulacak stratejik iş birlikleriyle dünya güç geçişinin kritik merkezlerinden biri haline gelebilir. Türkiye’nin birçok kentinde yeni merkezler oluşabilir; lakin İzmir’in altyapısı, insan kaynağı ve milletlerarası ilişkileri çok güçlü. Bu potansiyeli gerçek bir aksiyon planına dönüştürmek gerekiyor.”
Mert Oruz: Efor benim için her şey
Arkas Holding CIO’su Mert Oruz, yeni jenerasyon güç şirketlerinin hem tüketici davranışlarını hem de üretim modellerini yine tanımladığını belirterek, “Verimlilik artık sadece maliyet değil, tıpkı vakitte sürdürülebilirlik meselesi” sözlerini kullandı. Yol haritasını gerçek çizmenin en değerli şart olduğunu tabir eden Oruç, “Teknolojiyi getiriyorsunuz lakin daima yenilemek, denetlemek ve değişim gerekiyor. Bunları tam manasıyla yaptığınızda değişim geliyor. Strateji ve sürat çok kıymetli. Strateji olmadan hiçbir şey olmuyor. Stratejisi olmayan sürat kaos yaratır. İkisi varsa hem suratı ve hem strateji varsa hoş bir şirketi yönetiyorsunuz. Değişim hiç bitmiyor değişim hiç durmuyor. Meraklı, öğrenmeye açık gençler olmalı. Küresel vatandaş olunmalı. Dünyada ne olup bittiğini araştıran gençlik olmalı. Adaptasyon yeteneği olmalı. Bilgi kirliliğini yönetmek gerek. Bir kişinin bunu yöneten bir yeteneği varsa bir sıfır önde başlıyor hayata. Bence en değerli şey efor. Herkes her şeyi istiyor. Efor benim için her şey. Gençlere 5 sözlük bir anahtar vermek istiyorum. BOARD. Bilgi verin, açık ve net olun, hakikat ve kesin bilgi verin, Anlattığınız ilgili olsun, diplomatik olmayı öğrenin” dedi.
İzQ ile Girişimcilik ve Dijital Dönüşümde Gelecek
Girişimcilik ekosisteminin dönüşümü de panelde masaya yatırıldı. Panelin moderatörlüğünü İZQ Yönetim Kurulu Üyesi ve EGİFED Lider Vekili Alp Avni Yelkenbiçer yaptı. TBS Investment & Management Yönetici Ortağı Tunç Berkman, Siemens Dijital Dönüşüm Projeleri Yöneticisi Kaan Tunçbilek panel kapsamında yapay zekâ takviyeli girişimcilik modelleri, süratli ölçeklenme stratejileri ve kurumsal inovasyon süreçlerini tartıştı.
Tunç Berkman: His bağı yaratmak gerek
TBS Investment & Management Yönetici Ortağı Tunç Berkman, Türkiye’de yeni jenerasyon teşebbüslerin küresel pazarda rekabet etmesi için “veri okuryazarlığı ve dijital kabiliyetlerin” zarurî hale geldiğini söyledi. Berkman, “Veri bizim için bir tahlil düzeneği ama işlerin başarılı olabilmesi ve marka yaratma konusunda bir iş için bağ kurabilmek gerek. Hikayeleştirmek gerek. Bize hitap edecek formda his bağı yaratmak gerek. İnsanların muhtaçlıklarını yanlışsız anlayıp neye kıymet verdiğini görmek gerek. Bilgi ve teknoloji bir araç. Bunu yanlışsız kullanabildiğiniz vakit da hikayeleştirebiliyor ve hakikat adım atmış oluyorsunuz. Bir eser ve hizmeti satarken kazanmak çok sıkıntı. İki yerde kar sağlayabiliyorsunuz. Eseri alırken ve üretim sürecinde hizmette de verimlilikten kazanabiliyorsunuz. Meraklı olup sorgulama yapmanız gerek. Şirketlerin yapay zekaya yatırım yapmaya devam etmesi gerek ve bu şirketler ilerlemeye devam edecek. Bilgi çok kıymetli bir noktaya gelecek. İleride data güvenilirliğini konuşacağız” formunda konuştu.
Kaan Tunçbilek: İlerlemek için hazır olmamız gerek
Siemens Dijital Dönüşüm Projeleri Yöneticisi Kaan Tunçbilek ise endüstride dijital ikiz, otomasyon ve sürdürülebilir üretim teknolojilerinin geleceğe istikamet verdiğini vurguladı. Tunçbilek, “Teknolojiyi merkeze alan dönüşüm beşerde korkuyu artırır. İnsanı merkeze alan teknoloji kullanılır. İnsan mana ve sürdürebilirlik ister. İnsan odaklı sistem kurulmalı. İş dünyası sonsuz. Şirketlerin bir numaralı maksadı sürdürülebilir olmak. Çalışanı buna adapte etmek için açık bağlantı gerekli. Bir maksat vermek gerekli. Bir rakip kültürü yaratmalı böylelikle hislerini yönetmeli. Savrulmak kaybettiriyor kesinlikle bir gayeniz olmalı. Yapay zekayı da kullanırken bir maksat olmalı. Bu bir büyüme, verimlilik, pazar, maliyet azaltma olabilir. Bu da stratejiniz haline gelmeli. Benim kalitem nasıl? Bilgi bilimine gereksiniminiz var. Bütün bunları incelemeniz ve insanların anlayabileceği çıktıya kavuşturmanız gerek. Kültüre entegre etmek gerek ve üst idarenin buna inanması gerek. Varsayımlarla ilerlemek yerine datayla ilerlemek gerek. Bu kolay değil. Quantum bilgisayarlar hayatımıza girecek. Bu bilgi kültürünü şimdiden hayatımıza entegre etmemiz gerek. İlerlemek için hazır olmamız gerek” diye konuştu.
Sporun Geleceği Paneli: Yeni Kuşak Performans ve Dijital Spor Ekosistemi
“Sporda Gelecek” panelinin moderatörlüğünü spor spikeri Ali Emre Dedeoğlu üstlendi. Scoutium CEO’su Ali Akay ve Comparsionator CEO’su Tarık Batgün spor teknolojileri, bilgi analitiği, yapay zekâ ile performans ölçümü, taraftar tecrübesi ve dijital içerik bahislerini ele aldı. Konuşmacılar, bilhassa amatör ve profesyonel sportmenlerin dijital ekosistemlerde görünürlüğünün artmasının spor sanayisini tekrar şekillendirdiğini belirtti.
Ali Atay: Türkiye’de kat edilmesi gereken çok yol var
Verilerinin birçoklarını insan odaklı ürettiğini tabir eden Ali Akay, “Gelişen teknolojiler bilgiye ulaşımı kolaylaştırıyor. Yapay zekanın insanların hayata erişimi konusunda önemli kolaylık sağlandı. Dünyada birçok yerde değerli kulüplerle muahede sağladık. Bireylerin verdiği reaksiyonları bile anlık ölçebiliyorsunuz. Oyuncunun ruh hali, karar verme sistemi üzere birçok tahlil alabiliyorsunuz. Antrenörlere yeniliği kabul ettirmek çok güç fakat bizim bunu yapmamızın temel sebebi bizler dataları oluşturalım. Oyuncunun birinci geldiği andan, performansına, hangi ekibe transfer olabilire kadar dataları biriktirmemiz gerek. Geliştirdiğimiz eserler yurt dışında talep görüyor. Yapay zekaya bir ilgi var. Türkiye’de kat edilmesi gereken çok yol var. Alt yapı maçlarını kaydedemiyoruz daha. Büyük kadrolar haricinde alt yapıda kayıt yok. Bir datayı üretmek için görünürlük olması gerek” tabirlerini kullandı.
Tarkan Batgün: Ne kadar yapay zeka kullansak da odağımızda insan var
Dünyanın 7 kıtasında 122 müşterisi olan Comparsionator CEO’su Tarkan Batgün, “İnsan faktörünü korumak için bizler Türk mühendisliğinde bir klonlama modeline başladık. Üstün EI diye bahsedilen sözlerin birinci manası. Yani birinci eleme etabını yapay zeka bize yaptırıyor. Kim eliyor? İnsan. Dünyanın en sıkıntı işi insan yönetmek. Futbolun içindeki yaşayan insanları makinaların yönetmesi şimdilik imkansız. Bir sene içerisinde birçok görüşme yaptım. Senin grubunu o kadar âlâ tanımlaman gerek ki yapay zekaya, ona nazaran eleme yapsın. Yapay zeka ile Icardi’nin performansına baktığında santrforlar ortasında hala 3’üncü. Biz ne kadar yapay zeka firması olsak da insanı odağımıza aldık” dedi.
Gelecekte Yeni Medya Keynote’u ile Kapanış: Dijital İçerik Hudut Tanımıyor
Panelin kapanış konuşmasını TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Küresel İş Geliştirme Lideri Barış Aldanmaz gerçekleştirdi. Aldanmaz, yeni medya platformlarının üretim kültürünü dönüştürdüğünü, genç jenerasyonun içerik tüketim alışkanlıklarının büsbütün değiştiğini belirtti. Yaratıcı iktisat, kısa görüntü formatlarının yükselişi ve içerik algoritmalarının geleceği üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunan Aldanmaz, “Dijital aktivitelerin tümü değerlendirildiğinde oyun oynamak, sinema izlemek, toplumsal medya gezintisi. Bugün en fazla vakit geçirilen platform TikTok. Türkiye’de ortalama kullanım mühleti 90 dakikanın üzerinde. Dünyada ise bu mühlet 85–95 dakika ortasında değişiyor. Görüntülerin ortalama 15–20 saniye olduğu düşünülürse, bu da bir kullanıcının günde 400’den fazla içerik tükettiğini gösteriyor. Bu ağır tüketimin kaynağını yalnızca TikTok’un başarısı olarak tanımlamak eksik kalıyor. Asıl değerli faktör, medyanın dönüşümünde yanlışsız vakitte yanlışsız yerde olmak” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
