Denzel Washington’ın oynadığı, Antoine Fuqua’nın yönettiği aksiyon-gerilim Adalet 3 gösterime girdi.
Hollywood’un starlarından Denzel Washington ile aksiyon-gerilimlerin ustası Antoine Fuqua 2001’den beri birlikte çalışıyorlar. Fuqua’nın ilk filmi Training Day (İlk Gün) ile aktör en iyi erkek oyuncu Oscar’ını aldı.
Yönetmen popüler Amerikan dizisi The Equalizer’dan (1985-89) uyarladığı ilk Adalet’te (2014) Amerikan hükümeti için çalışan gizli ajan Robert McCall rolünü Washington’a verdi. İlk bölümü Mark Twain’in “Doğduğumuz ve neden doğduğumuzu anladığımız gün yaşamımızın en önemli günleridir” sözleriyle başlayan Fuqua, Robert’in ajanlığı bıraktıktan sonra amacını bulmasını, sömürülen, ezilen insanlara yardım etmesini anlatır. Adalet 2’de (2018) çok sayıda adam öldüren Robert geçmişiyle hesaplaşır, Türkiye’ye İstanbul’a gelir, Türkçe bile konuşur. Eski ajan arkadaşları vatanlarına ihanet etmiş, Rus oligarklarla işbirliği yapıp en yakın dostu ajan Susan’ı katletmişlerdir. “Muhteşem bir dünyada yaptığınız her şeyin bir bedeli olur ancak burası muhteşem bir dünya değil. İnsanlar çok kötü şeyler yapıyorlar, şanslıysan bunu düzeltme olanağın var” diyen Robert günahlarının bir kısmından arındığını düşünür.
SESSİZ ŞİDDET
Adalet 3’te antikahramanımız etik bir ikilemin içindedir, eylemlerinin şiddetiyle, vahşetiyle boğuşmaktadır. İtalya’daki Amalfi kasabasında geçmişte işlediği cinayetleri, ezilenleri, masumları koruyarak kurtuluşu bulduğunu, kefaretini ödediğini düşünür, burada huzuru bulduğunu sanır. Dünyanın her yerinde olduğu gibi İtalyan toplumu da değişmiştir. Kasaba mafyadan daha tehlikeli bir suç örgütü Camorra’nın kıskacındadır. Mafyanın barbarlar olarak tanımladığı bu çete eski dünyanın insanı değillerdir, bambaşka kuralları vardır, ne yapacakları kestirilemez. Filmi modern bir western’e de benzetebiliriz, kasabaya gelen silahşör çaresiz kasabalıları haydutlardan, soygunculardan korur. Fuqua, İtalya’nın bu yozlaşmış yüzünü gerçekçi, ürkütücü bir anlatımla yansıtır. Sessiz şiddeti kullanır, sesli şiddetten daha etkileyici olan sessiz şiddet çok daha gerçekçidir, hızlıdır, gözünüzün önünde olduğu gibi gerçekleşir. Günümüzde şiddet giderek daha kişisel bir boyuta bürünerek gündelik yaşantımızını içine giriverdi. Cep telefonlarımızdan her türlü şiddeti izliyor oluverdik. Filmin sürpriziyse Denzel Washington ile Dakota Fanning’in Man on Fire (Gazap Ateşi/2004) filminden 19 yıl sonra yeniden buluşması. Tony Scott’ın aksiyon-geriliminde Dakota 10, Denzel 50 yaşındaydı. Fuqua her zamanki gibi aksiyonu, gerilimi, şiddeti, gerçekliği, yoğunluğu, temposu yüksek bir çalışmayla karşımızda. Sicilya manzaraları, çocuksu masumiyet ile Camorra’nın sertliği arasında karşıtlık yaratır. Martin Scorsese ile Quentin Tarantino’nun kameramanı Robert Richardson’ın görüntüleri, Marcelo Zervas’ın müziği etkileyicidir. Adalet 3’ün serinin son bölümü olduğu açıklandı ama devletler, yargı, güvenlik güçleri öylesine yozlaşmaya, sosyal sınıflar arasındaki uçurumlar öylesine açılmaya başladı ki sömürülenlerin, ezilenlerin, masumların haklarını korumak için adalet sağlayıcılara daha fazla gereksinimimiz olacak gibi görünüyor. Denzel Washington, Dakota Fanning, Remo Girone, Gaia Scodallero, Eugenio Mastrade’nin oynadığı iyilik, kötülük, kurtuluş, adalet, kefareti sorgulayan Adalet 3 gösterime girdi.