Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Kısmı Dr. Öğr. Üyesi Burcu Etraflı, İstanbul Valiliği’nin kamusal alanlarda köpeklerin denetimsiz beslenmelerini yasaklayan genelgesini kıymetlendirdi.
Tek istikametli bir yasaklama yerine, bütüncül bir yaklaşım gerekiyor
Sokak hayvanlarına yönelik besleme yasaklarının, toplum sıhhati, hayvan refahı ve kentsel ekoloji açısından çok boyutlu sonuçlar doğuran düzenlemeler olduğunu lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Burcu Etraflı, “Bu nedenle tek istikametli bir yasaklama yerine, bilimsel datalara dayanan bütüncül bir yaklaşım gerekmektedir. Bilimsel araştırmalar, sistemli beslenemeyen hayvanlarda gerilim hormonlarının yükseldiğini, agresyonun arttığını ve hastalık riskinin çoğaldığını göstermektedir. Bu durum, toplum açısından daha tehlikeli sonuçlara yol açabilir.” dedi.
Besleme yasağı popülasyonu azaltmaz
Sokak hayvanlarının bulundukları alanı müdafaa ve bu alanı dış tehditlere karşı savunma eğiliminde olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Burcu Etraflı, “Sokak köpeklerinde bu davranış, alan sisteminin korunması, yabancı sürülerin girişinin engellenmesi ve ekolojik istikrarın sürdürülmesi açısından değerli bir rol oynar. Popülasyonun ani halde aç bırakılıp alandan uzaklaştırılması; yeni kümelerin alana girmesine (boş alan etkisi), popülasyon döngüsünün denetimsiz halde devam etmesine
yol açar. Bu nedenle besleme yasağı popülasyonu azaltmaz, bilakis istikrarsız ve öngörülemez hale getirir.” diye konuştu.
Sokak köpekleri yeni besin kaynakları arayacak
Besleme noktalarının büsbütün yasaklanmasının, hayvanların yeni besin kaynakları aramak için çöp konteynerlerine yönelmesine, trafik riskinin artmasına, insanlarla denetimsiz müsabakaların çoğalmasına neden olacağını da tabir eden Dr. Öğr. Üyesi Burcu Etraflı, “Bu da sokak hayvanı–insan temasını azaltmak yerine artırarak, halk sıhhati açısından tesirli bir tahlil sunmamaktadır.” tabirinde bulundu.
Kemirgen ve haşerelerin artmasının nedenleri neler?
Sokaklarda kemirgen (fare, sıçan) ve haşere (hamam böceği, sinek, kene vb.) popülasyonunun artmasının, kent ekolojisi ve halk sıhhati açısından çok düzgün bilinen ve bilimsel olarak açıklanmış bir durum olduğunu da söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Burcu Etraflı, “Artışın temel nedenleri ortasında ömür alanlarının bozulması, inşaat faaliyetleri, altyapı hafriyatları, ağaçlık ve yeşil alanların azalması bulunmaktadır. Doğal alanı bozulan kemirgen ve böcekler, besin ve barınak bulmak için yerleşim alanlarına yönelir. Sistemsiz ilaçlama, yanlış kimyasal kullanımı, yalnızca birtakım bölgelerin ilaçlanması, açıkta bırakılan çöpler, sistemli toplanmayan organik atıklar ve kapaksız yahut kırık çöp kutuları haşere popülasyonunun denetimsiz formda bir bölgede azalırken öbür bölgede artmasına neden olabilir.” biçiminde konuştu.
Popülasyonu yok etmek değil, sağlıklı biçimde yönetmek gerekir
Besleme yasakları sonucu sokak hayvanı sayısında azalma olacağının öngörüldüğüne işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Burcu Etraflı, şöyle devam etti:
“Bu durum gerçekleştiğinde ortaya çıkabilecek durumlardan birisi zoonotik hastalık riskinin artması başkası ise ekolojik boşluk tesirinin ortaya çıkmasıdır. Kentlerde kedilerin popülasyonunun azalması kemirgen ve haşere sayısını katlanarak artırır. Bu da zoonotik hastalıkların yayılma riskini önemli halde artırır. Sokak köpekleri kemirgenlerle rekabet eder, çöplük ve açık alanlarda fare popülasyonunu baskılar. Bu durum; Leptospiroz, hantavirüs üzere kemirgen kaynaklı zoonozları azaltabilir. Köpeklerin büsbütün ortadan kaldırılması fare ve çöpteki haşerelerin artırmasına neden olur (ekolojik boşluk etkisi). Popülasyonu yok etmek değil, sağlıklı halde yönetmek çevresel riskleri minimize eder.”
Bütün hayvanlar eşit doğar!
Toplumun her bireyinin, hayvanların korunmasına ait yasal yükümlülüklere uygun davranmakla yükümlü olduğunu lisana getiren Dr. Öğr. Üyesi Burcu Etraflı, “Bütün hayvanlar eşit doğar ve yaşamak herkes kadar onların da hakkıdır. Bu hak kanunla korunur, vicdanla güçlenir.” formunda kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
