MagazinNişantaşı
  • Magazin
  • Yaşam
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Çevre
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Eğitim
No Result
View All Result
  • Magazin
  • Yaşam
  • Kültür Sanat
  • Gezi
  • Çevre
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Eğitim
No Result
View All Result
MagazinNişantaşı
No Result
View All Result

Bu oyun daha çok ‘Toz’ kaldırmalı

6 Haziran 2022
in Kültür Sanat
Bu oyun daha çok ‘Toz’ kaldırmalı
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşLinkedin'de PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Zerrin Tekindor’un tek kişilik performansı “Toz” sezon boyunca çok konuşuldu. Oyunun bir saatte size hissettirdikleri, bu oyun daha çok “Toz” kaldırmalı dedirtiyor

Murat Mahmutyazıcıoğlu, Handan’ın bindiği tren yolculuğuyla bir şiddet izleği sunuyor bize. Handan’ın çocukluğundan anne olup annesini anladığı yaşlara; şehrin, yaşadığımız sokakların değişimine de tanıklık ediyoruz. Topu komşunun bahçesine kaçan bir çocuğa rastlamıyorsanız, siz de artık dünyayı sitenizin 28. katından selamlıyorsunuz demektir. Metroya yakınlığı nedeniyle de ödediğiniz aidatı çoktandır normalleştirmiş olmalısınız. Buralar hep dutluk kalacak değildi ya! Hira Tekindor, yalın rejisiyle daha da gerçekçi kılmış çıplak gerçeğimiz şiddeti. Ve Zerrin Tekindor! Oturduğu sandalyenin üzerinden bir saatte bir memleket özeti çıkarıyor adeta Handan’la. Çocuk Handan, genç kız Handan, babaanne, dayakçı baba, kırgın anne, hepimizin bir yerlerden tanıdığı hala… Karakterler üzerinde dans ediyor. Bazen anlattığınız hikâyeye öylesine inanırsınız ki onu olabilecek en süssüz şekilde aktarmak gerçeğe daha çok yaklaştırır sizi. Zerrin Tekindor’un onlarca yıllık kariyerinin damıtılmış hâli gibi “Toz”. Yırtıp atılan sözleşmelerin, iyi hâllerin, kravatlı indirimlerin, kesilen ağaçların, başımızı her kaldırışımızda daralan maviliğin bize neler yaptığının anlatısı. Salonlar yerini açık havada gösterimlere bırakmaya hazırlanırken sezon boyunca çok “Toz” kaldıran oyuna bakmak ve komşunun hazırladığı salçalı ekmeği bölüştüğümüz günlere selam çakmak istedik. 

Bu oyun daha çok ‘Toz’ kaldırmalı

“Baştan beri bir yol hikâyesi yazmak istedim”

Oyunun yazarı Murat Mahmutyazıcıoğlu, Handan’ın yolculuğu üzerinden şiddetle örülü hikâyemizi anlatıyor. Oyun hakkında konuştuğumuz Mahmutyazıcıoğlu, şiddetin nasıl katmanlı olduğunu da “Göğü delen gökdelenler gökyüzünü görmemizi engellemeye başladı, bu da bir şiddet sanki ve her şey birbiriyle bağlantılıymış gibi geliyor bana” sözleriyle özetliyor esasında. 

u Bu toplumda yaşayan kadınlar hep kendi başının çaresine bakmak zorunda. Güven duygusundan oldukça yoksun yolculuklarına devam ediyorlar. Size bu metni kaleme aldıran nedenler nelerdi? 

Ben ilk baştan beri bir yol hikâyesi yazmak istedim, hem fiili olarak bir tren yolculuğu zamanında geçsin, hem de geçmişten bugüne Handan karakterinin hikâyesi üzerinden şiddet olgusunun her anlamda nasıl iliklerimize kadar işlediğini anlatan bir oyun olsun istedim. Handan’ın hikâyesi üzerinden aslında maalesef aynılaşan birçok hikâyeye bakmak; benim, annemin, arkadaşlarımın, yan komşunun… 

u “Toz” aynılaşan bu hikâyelere bakarken mağduriyet dili kurmuyor böylesi dokunaklı bir hikâye anlatırken bu oldukça önemli. Bu dengeyi kurmak yazar olarak sizi ne derece zorladı? 

Bu dengeyi kurmak zorundaydım çünkü salt bir mağduriyet üzerinden gidersem; seyircinin, benim ve belki de oyuncunun karşılaştığı şey, yaptığımız şey, başka türlü bir şiddet durumunu tekrar yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktı. Ama titiz çalıştığımızı söyleyebilirim. İster istemez bu tuzaklara düşebiliyoruz zaman zaman… Sahnede bir kadın var ama aslında anlattığı bütün çocukların hikâyesi, hayatından bir şekilde şiddet esintisi geçmeyen bir çocuk olduğunu düşünmüyorum. Göğü delen gökdelenler gökyüzünü görmemizi engellemeye başladı, bu da bir şiddet sanki ve her şey birbiriyle bağlantılıymış gibi geliyor bana… 

Previous Post

Johnny Depp-Amber Heard davasının ‘toksik’ etkisi ev içi şiddet mağdurlarını ürkütüp şikayet etmekten caydırabilir mi?

Next Post

Koruyucu sanat

Kadınlar adlarını eşitlik için yazdıracak
Kültür Sanat

Kadınlar adlarını eşitlik için yazdıracak

Edebiyatın doruğuna doğru…
Kültür Sanat

Edebiyatın doruğuna doğru…

Duyguların anatomisini çıkaran heykeller
Kültür Sanat

Duyguların anatomisini çıkaran heykeller

Doğanın beyazı, korkunun yalanı
Kültür Sanat

Doğanın beyazı, korkunun yalanı

Bu tarifte bir eksik var
Kültür Sanat

Bu tarifte bir eksik var

Edebiyatın gücüyle adalet çağrısı
Kültür Sanat

Edebiyatın gücüyle adalet çağrısı

Next Post
Koruyucu sanat

Koruyucu sanat

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

No Result
View All Result

Son Yazılar

  • Yaz aylarında 12.00 ile 15.00 saat aralıklarına dikkat
  • Uzmanından ‘Yaz tatilinde havuz yerine denizi tercih edin’ uyarısı
  • Uzmanlarından ‘Egzama, besin alerjisi ile bağlantılı olabilir” tespiti
  • Güneş gözlüğü seçimi yaparken dikkat!
  • ‘İnternet bağımlılığı’ gelecek 10 yılda çağın hastalığı olacak

Son Yorumlar

    MagazinNişantaşı

    Güncel ve son dakika magazin haberleri televizyon dünyasından haberler ünlülerin hayatından dedikodular anlık gelişmeler ve magazin haberleri için tıklayın

    Instagram’da Magazin Nişantaşı

    • Zehra Çilingiroğlu
    • Doç. Dr. Yeniocak: Siyanürden zarar görenler tazminat davası açabilir
    • Cüneyt Arkın

    En Son Haber

    Yaz aylarında 12.00 ile 15.00 saat aralıklarına dikkat

    Yaz aylarında 12.00 ile 15.00 saat aralıklarına dikkat

    © 2021 - Tüm Hakları Saklıdır.

    No Result
    View All Result
    • Magazin
    • Yaşam
    • Kültür Sanat
    • Gezi
    • Çevre
    • Sağlık
    • Teknoloji
    • Eğitim

    © 2021 - Tüm Hakları Saklıdır.