Dünyaca ünlü başarılı oyuncu ve iş insanı Brad Pitt yıllar boyunca çetrefilli ilişkileriyle gündeme geldi. Angelina Jolie ile olaylı bir boşanma süreci yaşayan Pitt cephesinde ise geçtiğimiz günlerde eski nişanlısı Gwyneth Paltrow ile ilgili bir gelişme yaşandı. İşte 25 yıl sonra gelen büyük itiraf…
Milliyet.com.tr – Julia Ormond’tan Demi Moore’a, Jennifer Anniston’dan Angelina Jolie’ye Brad Pitt’in birlikte olduğu kadınların listesi oldukça kabarık. Kendi dönemine damga vurmuş ve başarılı işlere imza atan kadınların Brad Pitt’le uzun soluklu, bazen fazla sorunlu ilişkiler yaşadıklarını söylemek mümkün. Şimdilerde ise Brad Pitt Jennifer Anniston’dan önce birlikte olduğu hatta nişanlandığı Gwyneth Paltrow’la gündeme geldi.
Brad Pitt ve Gwyneth Paltrow 1994-1997 arasında ‘Se7en’ filminin setinde tanışarak sevgili oldu. İlişkilerini hiçbir zaman gizlemeyi tercih etmeyen ikili, ilişkilerini tüm şeffaflığıyla herkesin önünde yaşadı. Yaşadıkları bu ilişkiyi elbette bir evlilik teklifiyle de taçlandırdılar. 1996 yılındaki Altın Küre Ödül Töreni’nde Brad Pitt sahneye çıkıp sevgilisine, “Meleğim, hayatımın aşkı” diye hitap ederek evlenme teklif etti. Başlarda dolu dizgin devam eden ilişkileri 7 ay süren nişanlılık döneminin ardından ayrılıkla sonuçlandı. Birbirleri ve birbirlerinin aileleriyle oldukça iyi ilişkiler kuran Paltrow ve Pitt yıllar boyunca iletişimde kalmaya devam etti.
Aradan yıllar geçmesine rağmen yaşadıklarını asla unutmayan eski sevgililer 2015 yılında yeniden gündeme geldi. O tarihte verdiği bir röportajda Gwyneth Paltrow şunları söyledi:
“Brad’e çok âşıktım. Muhteşemdi, çok tatlıydı. Ayrıldığımızda babam üzüntüden perişan oldu. Ancak sonuçta Brad ile tanıştığımda 22 yaşında bir çocuktum. Aklımı başıma almam için 40 yaşıma gelmem gerekiyordu. 22 yaşındayken evlenme kararı alamazsınız. Ben de hazır değildim. Ayrıca Brad benim için fazla iyiydi.”
BRAD’LE EVLENDİ AMA PITT OLANLA DEĞİL
O yıllarda Brad Pitt Angelina Jolie ile evlenmiş hatta tam bir aile babası gibi düzenli bir hayat sürüyordu. Gwyneth Paltrow da tıpkı Brad Pitt gibi kendi hayatını kurmuştu. Brad Pitt’in ardından 2000 yılına kadar Ben Affleck ile birlikte olan Paltrow, 2003 yılında Chris Martin’le evlendi ve 2016 yılında ayrıldı. Uzun yıllar süren evliliğinin ardından gönlünün kapılarını aşka kapatmayan Paltrow şimdiki eşi Brad Falchuk ile tanıştı ve 2018 yılında evlendiler. Brad Pitt ise 2019 yılında olaylı bir şekilde ayrıldığı eşi Angelina Jolie ile davalık bir durumda.
25 YIL SONRA GELEN BÜYÜK İTİRAF
Brad Pitt ve Gwyneth Paltrow’un yıllar önce dolu dizgin yaşanmış, evliliğe ramak kala iki medeni insan gibi bitirdikleri ilişkinin ardından geçtiğimiz günlerde yeni bir gelişme yaşandı. Babasının Brad Pitt’i öz oğlu gibi sevdiğini ve ayrılıklarının ardından oldukça üzüldüğünü her fırsatta söyleyen Paltrow yeni bir açıklama yaptı. Gwyneth Paltrow ve Brad Pitt kısa bir süre önce Paltrow’un kurduğu sağlıklı yaşam markası olan Goop için yapılan röportajda nişanlılık dönemlerini, birbirlerine duydukları yoğun sevgiyi ve Paltrow’un ölen babası Bruce’un Brad’i babalık konusunda nasıl etkilediğini anlattı.
58 yaşındaki Brad Pitt, Babalar Günü’ne sayılı bir zaman kala iş hayatında Gwyneth Paltrow’un babası Bruce Paltrow’un çok önemli bir yere sahip olduğunu, ona her anlamda yol gösterdiğini ve koçluk yaptığını söyledi.
‘BABAM AĞLAYARAK YANIMA GELDİ’
49 yaşındaki Gwyneth Paltrow ise, “Nişanlandığımızda yaşadığım bir anı asla unutmayacağım. Bir gün babam ağlayarak yanıma gelip ‘Biliyor musun, bir oğul kazanıyorsun dedikleri zaman ne demek istediklerini hiç anlamadım ama şimdi anlıyorum bir oğul kazanıyorum’ dedi” diye konuşarak babasının Brad Pitt’i ne kadar çok sevdiğinin altını bir kez daha çizdi.
Brad Pitt’e de Bruce Paltrow’un kendisinin üzerinde nasıl bir etkisi olduğu soruldu. Pitt, “Bruce hakkında sevdiğim birçok şeyden biri beni sürekli her konuda desteklemesiydi. Sizin kim olmanız gerektiğiyle ilgili fikirler verirdi. Bence bu ebeveynlik için çok önemli. Böylece çocuk kim olduğunu, neyi sevip neyi sevmediğini öğrenmekte özgür” ifadelerini kullandı.
İkili birbirinin hayatları ve aileleriyle ilgili yaptıkları samimi açıklamalardan sonra birbirlerini hâlâ çok sevdiklerini ve ilişkilerine saygı duyduklarını, herhangi bir kötü niyetleri olmadığını da vurgulamayı unutmadı. 25 yıl sonra arkadaş kalabilmeyi başarmış ve birbirlerini ilk günkü gibi çok seven, sadece sevgileri şekil değiştiren ikili güzel bir örnek olarak kalmayı başardı.
