Yurttaşlar Kurban Bayramı’na sayılı günler kala tatil planlarını yaparak şimdiden yol hazırlıklarına başladı. Altur Akademi Müdürü Ahmet Taştekne ise uzun yolda sürücüleri bekleyen ‘yol hipnozu’ adlı büyük tehlike konusunda uyarılarda bulundu.
“SÜRÜCÜ TRANSA GİRİYOR”
‘Yol hipnozu’ kavramının ilk defa 1921 yılında bir akademik makalede kullanıldığını kaydeden Taştekne, “Sürücü yol hipnozuna kapıldığında tek bir noktaya odaklanarak bir çeşit transa giriyor. Gözleri açık ve yola bakıyor bir görüntüde olsa da zihni kapalı bir durumda oluyor. Araç kullanımına otomatikleşmiş hareketler nedeniyle devam etse de yol farkındalığı yok denecek kadar azalıyor. Bu durum da ciddi trafik kazalarına davetiye çıkarıyor. Sağ tarafta oturan yolcunun sürekli sürücüyü takip etmesi ve uyumaması, ileride bir tehlike olduğunu fark ettiyse sürücüyü tedirgin etmeden uyarması gerekiyor. Çünkü sürücü yol hipnozuna girdiyse ona gösterilen ani tepki, sert bir direksiyon hamlesine ve aracın savrulup yoldan çıkmasına sebep olabilir” dedi.
“OTOYOL HİPNOZU OLARAK DA ADLANDIRILIYOR”
Daha çok gece yolculuklarında ve uzun yolda görülen yol hipnozunun en önemli sebebinin yorgunluk ve zihnin meşgul olması olduğunu açıklayan Taştekne, “Bu durum ‘otoyol hipnozu’ olarak da adlandırılıyor ancak sadece uzun yolda görüldüğünü söylemek yanlış olur. Şehir içi trafikte de zihnimiz meşgul olduğunda, söz gelimi bir telefon görüşmesi veya radyodaki müzik nedeniyle yol hipnozuna maruz kalabiliriz” diye konuştu.
“BUNU KENDİLERİ DE FARK EDEBİLİR”
Taştekne, yol hipnozuna maruz kalan bir sürücüde görülebilecek belirtileri şöyle sıraladı:
“Yol hipnozundaki sürücü genelde son 15 dakikayı hatırlamaz. Radyoda hangi parçanın çaldığını, son yol ayrımının nereye doğru olduğunu, trafik ışık veya tabelasını hatırına getiremez. Özellikle duran araçlara büyük bir hızla gelip çarpan araçların karıştığı trafik kazalarının en önemli sebebi yol hipnozudur. Sürücüler, eğer bir noktaya odaklanıp geçtikleri tabelayı, kavşağı, köprüyü hatırlamadıklarını fark ederlerse o an yol hipnozuna girmişlerdir ve bunu kendileri de fark edebilir.”