Muğla’da Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, YK Enerji tarafından tehdit edilen Akbelen Ormanı için direnen İkizköylülere dayanışma ziyaretinde bulundu. “Bu bir yaşam meselesi” diyen Ahmet Aras, Akbelen’e herkesin sahip çıkması çağrısında bulundu.
Milas ilçe sınırında kalan Akbelen Ormanı’nın Yeniköy Kemerköy Termik Santrali’ne (YK Enerji) kaynak sağlanması için kömür madeni sahasının genişletilmesi kararına karşı İkizköylülerin direnişi sürüyor.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, yürütmenin durdurması kararının kaldırılmasının ardından YK Enerji’nin ağaç kesimine başlayacağı duyumu üzerine iki günüdür bölgede nöbet tutan İkiköylülere dayanışma ziyaretinde bulundu.
Başkan Aras, Bodrum, Güllük, Havalimanı, Milas ve civar köylerin su kaynağı olması konusundaki önemine değinen Başkan Aras, Bodrum Belediyesi olarak Akbelen Ormanı için açtıkları davaya da değinerek, Akbelen’e herkesin sahip çıkması gerektiğiyle ilgili çağrı yaptı.
“İKİZKÖYLÜLER DESTEK VERMEK İÇİN BURADAYIZ”
İkizköy’deki mücadelenin bir yaşam mücadelesi olduğunu söyleyen Başkan Aras, “2 yıldır köylülerimiz yaşam haklarını korumak için, kendi köylerini korumak için, zeytinliklerini korumak için, ormanlarını korumak için 2 tane termik santrale karşı mücadele ediyor. Açık maden sahalarının iznini alıp bu ormanları keserek buralarda madencilik yapmaya çalışan, buradan çıkardıkları kömürle elektrik üretmeye çalışan bu 2 şirkete karşı arkadaşlarımızın verdiği mücadele bugüne kadar başarıya ulaştı ancak bundan sonrada bu mücadele sürmek zorunda çünkü karşı taraf hiçbir zaman iddiasından vazgeçmiyor. Bizde bugün İkizköylüler destek vermek için buradayız. Özellikle bu sadece bir su konusu değil. Bu bir yaşam meselesi. Köylülerimizin bütün geçmişleri, mezarları, köyleri bu bölgede ve bu köylülerimizin bu bölgeden gitmesini istiyorlar. Kentlere taşınmasını istiyorlar, onların yaşam haklarını ellerinden almak istiyorlar” diye konuştu.
“BİLİRKİŞİLER VE MAHKEME DİKKATE ALMIYOR”
Bölgenin Bodrum ve Milas’ın su ihtiyacı için önemli bir bölge olduğunu kaydeden Aras, “Bizde bugün burada Bodrum’un suyunu konuşacağız. Bodrum’a bildiğiniz gibi 2 yerden geliyor. Birincisi Geyik Barajı diğeri de Mumcular Barajı. Bu 2 barajdan gelen su kullanma ve içme suyuna uygun değil. Çamköy havzası ve Karacahisar havzasının yeraltı kuyularından gelen temiz suyla bunlar Mumcular ve Güvercinlikte parçalanarak Bodrum’a ve bu bölgeye içme suyu olarak veriliyor. Eğer burada yapılacak olan açık maden sahası işletmesi faaliyete geçerse aynı zamanda bu havzanın yeraltı sularını besleyen bütün damarlar yer değiştirecek veya kaybolacak. Çünkü açık maden sahaları yer altındaki kireçli kalkit tabakası imha edecek ve artık su orada tutunamayacak. Böylece çok ciddi bir su kaybı bu bölgede yaşanacak. 2013 yılında Hacettepe Üniversitesi’ne hazırlatılan bir rapor var ve bu raporu hazırlatan da Türkiye Kömür İşletmeleri. Hazırlatılan raporda eğer bu bölgede açık maden sahası işletilirse yeraltı sularının rejiminin değişeceği artık burada yeraltı sularının bir daha kullanılamayacağı öngörülüyor. Bu öngörülen raporu bile bilirkişiler ve mahkeme demek ki dikkate almıyor. Bodrum Belediyesi olarak yaşam hakkını savunmak için Akbelenli vatandaşlarımızın yanında olmak için biz bu açık kömür havzasına karşı işletme iznine karşıda Orman Bakanlığına bir dava açtık” ifadelerini kullandı.
“MUĞLA’MIZIN HER KÖŞESİNDE MADENLERE İZİN VERİLİYOR”
Muğla’nın maden ocaklarının kuşatması olduğunu dile getiren Başkan Aras, “Muğlamızın her köşesinde madenler izin veriliyor. Bu topraklar tarihiyle, doğasıyla özel yerlerdir. Batı Anadolu toprakları Kaz Dağları’ndan tutun Güney Ege’ye kadar her tarafı cennet bir köşedir. Biz buralarda yıllardır turizm ile uğraşıyoruz. Özellikle turizm gelirleri bacasız sanayidir. Hiçbir şekilde doğayı tahrip etmez. Yâda dışardan ithalatı gerektirmez. Eğer bu maden sahalarına izin verilirse bu ormanlar yok edilirse ne suyumuz, ne ormanımız nede turizm kalacak” dedi.
“TERMİK SANTRALLERİN DEVREDEN ÇIKMASI LAZIM”
Temiz enerji vurgusu yapan Başkan Aras, “İklim krizi yanımızdaki en büyük tehdit. Geçtiğimiz sene Mazı’da bu bölgede çok ciddi yangınlar çıktı. 18 bin hektarlık orman alanımızı kaybettik. Arıcılık artık yapılamıyorlar. İklim krizinin en büyük etkilerinin etkilerini hep beraber yaşıyoruz. Bu iklim kriziyle ilgili çalışmalar yapılırken temiz enerjiye çok büyük bir önem vermekte. Bölgemiz yenilenebilir enerji kaynakları açısından da çok zengin bir bölge biz hala fosil yakıt kullanırsak altına imza attığımız uluslararası sözleşmeler peki bunlara nasıl anlatacağız bu durumu? Biran önce termik santrallerin belli bir planlama sonucunda devreden çıkması lazım” şeklinde konuştu.
