Asırlık Çınar Samsun’da Görenleri Hayrete Düşürdü
Samsun’da Gövdesi Yanmış Asırlık Çınar Hayata Direniyor
Samsun’un İlkadım ilçesinde yer alan ve gövdesi tamamen yanmasına rağmen dış kabuğu üzerinde hayata tutunmayı başaran tescilli asırlık çınar ağacı, görenleri hayrete düşürüyor. Buğday Pazarı mevkisinde, Yalı Camii yakınlarında bulunan tarihi çınar ağacı, doğanın mucizevi gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
İçi tamamen boşalan ve yalnızca dış kabukla ayakta duran çınar, buna rağmen üst dallarında yeşermeye devam ediyor. Dışarıdan bakıldığında kurumuş ve devrilmek üzere gibi görünen ağaç, yeşil yapraklarıyla hâlâ canlı olduğunu kanıtlıyor. Uzmanlara göre, bu tür durumlar nadir de olsa doğada görülebiliyor ancak bir ağacın yalnızca dış kabuğu sayesinde ayakta kalması oldukça istisnai bir durum.
1894 yılında inşa edilen Yalı Camii’nin ardından büyümeye başladığı tahmin edilen bu çınar ağacı, geçmişte vatandaşların gölgesinde dinlendiği bir doğal durak konumundaydı. Gövdesinin bir süre önce çıkan yangında zarar gördüğü öğrenilen çınar, artık hasta bir ağaç olarak görülüyor. Ancak hâlâ yeşermesi, hem çevre sakinleri hem de ziyaretçilerde büyük bir şaşkınlık yaratıyor.

Ağacı ilk kez gören Arzu Dikmen, “İçinin kurumuş olması üzücüydü ama üst dallarının yemyeşil olduğunu görünce inanamadım. Bu gerçekten hayret verici,” diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Çevre esnafından Bülent Petek ise, ağacın geçmişte oldukça görkemli olduğunu, ancak yangın sonrası büyük zarar gördüğünü belirtti. “Yıkılma tehlikesi var ama Anıtlar Kurulu tarafından koruma altına alındı. Umarım gerekli müdahale yapılır ve kurtarılır,” dedi.
1985 yılında Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenerek koruma altına alınan bu çınar, Samsun’daki 20 tescilli anıt ağaçtan biri olma özelliğini taşıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kayıtlarında ağacın yangın öncesi görkemli haline ait fotoğraflar da bulunuyor.
Samsun’da doğaya olan saygının bir simgesi haline gelen bu çınar, hem geçmişin tanığı hem de doğanın direnme gücünün simgesi olarak yaşatılmaya çalışılıyor.