Yapılan bir araştırmada, özellikle evli ve üniversite mezunu erkeklerin, uzun yaşama ihtimalinin yüksek olabileceği sonucuna varıldı. BMJ Open dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, 1751’den bu yana incelenen tüm topluluklarda neredeyse tüm yıllarda erkeklerin kadınlardan daha uzun yaşama olasılığının yüzde 25 ile 50 arasında değiştiği görüldü.
Danimarkalı bilim insanlarına göre, erkeklerin ortalama yaşam süresi kadınlardan daha az olmasına rağmen “kadınlardan daha uzun yaşama şansları” olabilir.
Sonuçları BMJ Open dergisinde yayımlanan araştırmada, tüm kıtalarda 199 ülkedeki kadın ve erkeklerin yaşam sürelerine ilişkin 1751-2020 yıllarında toplanan veriler incelendi.
Araştırma, gelişmiş ülkelerde erkeklerin kadınlardan daha uzun yaşama olasılığının, 1970’li yıllara kadar düştüğünü, ancak sonraki yıllarda tüm popülasyonlarda giderek yükseldiğini ortaya koydu.
YÜZDE 25 İLE 50 ARASINDA DEĞİŞİYOR
Ortalama yaşam süresindeki değişimlerin artması ve düşmesinde, sigara ve alkol kullanımı gibi diğer davranış farklılıkların etkili olduğu belirtildi.
1751’den bu yana incelenen tüm topluluklarda neredeyse tüm yıllarda erkeklerin kadınlardan daha uzun yaşama olasılığının yüzde 25 ile 50 arasında değiştiği görüldü.
Uzmanlar ayrıca “Evli veya üniversite diplomasına sahip erkekler, bekar veya lise diploması olmayan kadınlarla kıyaslandığında daha uzun yaşama eğiliminde” değerlendirmesini yaptı.
“BULGULAR, ‘KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA UZUN YAŞAR’ İNANCINA MEYDAN OKUYOR”
Araştırmacılar, “Erkeklerin ortalama yaşam süresi kadınlardan daha düşük ve ölüm oranları da her yaşta daha yüksek olsa da, erkeklerin de kadınlardan daha uzun yaşama şansı yüksek. Bu bulgular, ‘kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar’ inancına meydan okuyor. Ortalama yaşam süresindeki farklılıklar üzerine körlemesine bir yorum, gerçek eşitsizliklerin çarpıtılmış şekilde algılanmasına yol açabilir” ifadesini kullandı.
