Reha Muhtar’ın oyuncu eski eşi Deniz Uğur, sosyal medya hesabından kızlarının “Babama gitmek istemiyorum. 10 yaşında alkolik oldum, 14 yaşındayım etkileri devam ediyor. Kendimi öldürmeye çalıştığım için akıl hastanesine yatırıldım. Babam beni alkole alıştırdı” dediği bir videoyu yayınlayarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na seslendi.
Çocuklarına şiddet uyguladığı gerekçesiyle eski eşi Reha Muhtar‘la davalık olan Oyuncu Deniz Uğur, sosyal medya hesabından kızı Mina Deniz’in babasının evinde yaşadıklarını anlattığı bir video paylaştı. Kızının “10 yaşında babamın evinde alkolik oldum. Beni o eve göndermeyin” dediği videoyla isyan eden Uğur, bakanlığa çağrıda bulundu.
Rol aldığı dizilerdeki başarısıyla tanınan Deniz Uğur, 2007 yılında Reha Muhtar ile evlenerek 2009 yılında da Mina Deniz ve Poyraz Deniz adını verdiği ikizlerini kucağına aldı. 2010 yılında boşandığı eski eşinin çocuklarına şiddet uyguladığı ileri süren Uğur, şikayetçi oldu. Çocuklarını babasının yanına göndermek istemeyen Uğur, bu sefer de kızının babasıyla ilgili iddialarda bulunduğu bir videoyu yayınladı.
Uğur’un paylaştığı videoda 14 yaşındaki Mina, “Ben babamın evine gitmek istemiyorum. Ben orda alkole alıştım. 10 yaşında bir alkolik kız düşünebiliyor musunuz? Ben şuanda 14 yaşındayım hala oradaki alışkanlıklarımı unutmaya çalışıyorum. Ben kendimi öldürmeye çalıştım. Ben mutlu olsaydım bunları yapar mıydım? Sizden rica ediyorum ne olur beni babama geri götürmeyin. Ben bunu hak etmiyorum, bunu kötü bir insan bile hak etmiyor. Ben alkole alıştım o adam yüzünden. Ben okula sarhoş gidiyordum. Kollarım kanaya kanaya okula gidiyordum. Babam iyi bir baba olsaydı bunları görürdü. Fark ettiği zamanda hiçbir şey yapmadı. Bir de beni dövdü” iddialarında bulundu.
Kızının videosunu yayınlayan Deniz Uğur ise bakanlıktan yardım isteyerek şu ifadeleri kullandı: “Bugün hangi sebepten olduğunu anlamadığım bir şekilde mahkeme kızım hakkındaki tedbir kararını kaldırdı! Çünkü kızıma şiddet uygulayan ve daha bir sürü zararı dokunmuş olan babası, oğlum Poyraz’ın da üzerinde baskı kurarak ona kardeşinin şiddet görmediği yalanını söylettiriyor. Poyraz babasının baskısıyla mahkemelerde beni görmek istemediğini bile zorla söyleyebiliyor, sonra bizim eve geldiğinde bana seni çok özlüyorum diye sarılıp ağlıyor. Verdiğim tüm mücadeleye rağmen hala iki çocuğumun da yaşadığı bu eziyeti engelleyebilmiş değilim. Bu bir anne olarak beni çileden çıkarıyor. Mina babasına kızgınlığında ve kırgınlığında, adalete seslenişinde sonuna kadar haklı. Benim kızım inanılmaz derecede zeki ve cesur bir kızdır, bugüne kadar yaşadıklarını ifşa etmeyi hiç istemedi, ben de onun rızası dışında kimseyle paylaşmadım…”
“Ama şu noktada kızımı korumak için her şeyi göze almak durumundayım. Gerçeğin gün yüzüne çıkması için, adaletin gerçekten işlemesine her türlü manipülasyonla engel olamasınlar diye, ilk kez Mina’nın kendi kaydettiği konuşmasını kendi isteği üzerine paylaşıyorum. Kol kırılsın, yen içinde kalsın demekle adalete ulaşılamıyor maalesef, her şeyi konuşmak zorundayız. Takdir kamuoyunun… Devletimin büyüklerinden ve tüm resmî birimlerindeki vicdanlı, sorumluluk sahibi görevlilerden, kamuoyundan ve basından, ailemle benim içimizi cayır cayır yakan bu konuyla alakalı destek ve hakkaniyet bekliyorum… Acil.”