Yaşanan her ıstırap, yorgunluk, isteksizlik, keyifsizlik durumunda ekseriyetle akla birinci olarak “depresyon” geliyor. Bu reaksiyonlar birçok vakit hayatın doğal akışı içinde yaşanan aksiliklere karşı verilen süreksiz cevaplar halinde gelişiyor. Gerilim, mevsimsel değişiklikler ya da olumsuz olayların ruh halini etkileyebileceğini belirten uzmanlar, depresyonda en kıymetli kriterin bu hislerin müddeti ve yoğunluğu olduğuna dikkat çekiyor. Erken devirde alınan profesyonel dayanak ile depresyon tedavi süreci kolaylaşıyor ve hayat kalitesi kısa sürede artırılabiliyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uz. Dr. Sevda Hajiyeva, depresyonun belirtileri ve tedavi metotları hakkında bilgi verdi.
Moral bozukluğu depresyonla karışabiliyor
Günlük hayatta her birey kendini vakit zaman üzgün, bitkin ya da isteksiz hissedebilir. Bu hisler birçok vakit hayatın doğal akışı içinde ortaya çıkar. Bu hislerin birçok gerilim, yorgunluk, hayal kırıklıkları yahut kayıplar karşısında yaşanan süreksiz reaksiyonlardır. Fakat bu durumların hepsi depresyon manasına gelmez. Ağır iş temposu, kısa müddetli gerilim, mevsimsel değişiklikler yahut kıymetli bir olay sonrası yaşanan ıstırap, birçok bireyde doğal olarak düzelir. Lakin şikayetler uzun sürüyor, şiddetleniyor ve günlük ömrü etkilemeye başlıyorsa, bu durumda bir uzmana başvurmak gerekir. Yaşadığınız her moral bozukluğu depresyon değildir fakat her depresyon dikkate alınması gereken tıbbi bir durumdur.
Depresyon belirtileri 2 haftadan uzun sürer
Depresyon, tıbbi olarak majör depresif bozukluğu söz eder. Depresyon sırf “üzgün olmak” değildir, kişinin ömür kalitesini besbelli biçimde düşüren, duygusal, zihinsel ve fizikî belirtilerle seyreden bir ruhsal hastalıktır. Kişi kendini daima mutsuz, üzgün ve güçsüz hisseder. Genel olarak insanların zevk aldığı şeylerden hatta insanlardan da uzaklaşma eğilimindedir. Depresyon teşhisinde en kıymetli öge, depresyona ilişkin belirtilerin en az iki hafta boyunca sürmesidir.
Depresyonun 7 işareti!
1. Daima mutsuzluk yahut boşluk hissi
2. Evvelden zevk veren aktivitelerden keyif almama
3. Güç düşüklüğü, çabuk yorulma
4. Dikkat ve konsantrasyonda azalma
5. Uyku ve iştah değişiklikleri
6. Değersizlik yahut suçluluk düşünceleri
7. Hayata karşı isteksizlik yahut umutsuzluk
Depresyon çocuklarda da görülebilir
Depresyon çok faktörlü bir hastalıktır. Genetik ve aile hikayesinin yanı sıra birçok biyolojik, ruhsal ve çevresel etken rol oynar. Depresyon, sadece ruh haliyle ilgili bir sorun değildir; beyindeki kimyasal, hormonal ve sinirsel düzenekleri etkileyen, ömür kalitesini önemli formda düşürebilen bir hastalıktır. Araştırmalar, depresyonun ortaya çıkışında birden fazla faktörün etkileşim içinde olduğunu göstermektedir. Depresyonun sadece yetişkin hastalığı olduğuna dair yanlış bir görüş bulunmaktadır. Depresyon aynı zamanda çocukları ve ergenleri de etkileyebilen bir ruhsal sıhhat sıkıntısıdır.
Ne zaman uzman dayanağına başvurmalı?
Öncelikle depresyon belirtilerini bilmek gerekir. Şayet belirtiler iki haftadan daha fazla devam ediyorsa bu değerlidir. Günlük işleriniz, iş yahut okul performansınız besbelli bir halde etkilenmişse, toplumsal bağlarınız zayıflamaya başladıysa, ümitsizlik ya da intihar üzere fikirleriniz varsa yahut kendinize ziyan verme isteği oluştuysa, hayattan zevk alma hissiniz besbelli biçimde azaldıysa en kısa vakitte uzman takviyesi almanız ve bir psikiyatra başvurmanız gerekir.
Erken destek süratli iyileşme
Günümüzde en yaygın ruhsal sıhhat meselelerinden biri olan depresyon, profesyonel takviye ve uygun tedavi ile büyük oranda güzelleşebilen bir hastalıktır. Erken teşhis, tedavi sürecini kolaylaştırır ve hayat kalitesini kısa müddette artırır. Depresyon tanısı sonrası hastalığın derecesine ve hastanın ferdî gereksinimlerine nazaran tedavi planlanır. Tedavi ekseriyetle ilaç, psikoterapi ve ömür usulü değişikliklerinin kombinasyonu formunda yürütülür. Hafif depresyonlarda psikoterapi ve hayat şekli değişiklikleri kâfi olabilirken, orta ve ağır depresyonda ilaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte uygulanması çoklukla daha tesirlidir. Tedavi süreci sistemli takip ve semptom izlemeyi içerebilir; zira cevap şahıstan bireye değişir.
Depresyondan korunmak için…
1. Nizamlı uyu, sağlıklı beslen: Her gün tıpkı saatte uyumak ve kalkmak, kâfi uyku almak, taze sebze-meyve tüketmek ve istikrarlı beslenmek ruh halinizi korur.
2. Hareket et: Haftanın en az 3-4 günü 30-40 dakikalık tempolu yürüyüş, koşu, yüzme yahut yoga üzere aktiviteler, memnunluk hormonu salgılayarak gerilimi azaltır.
3. Gerilimini yönet: Stres kaçınılmaz bir gerçektir. O halde gerilimle yaşamayı ve onu yönetmeyi bilmemiz gerek. Nefes idmanı yapmak, yeni hobiler edinmek zihninizi rahatlatmaya yardımcı olur.
4. Toplumsal bağlarını güçlendir: Güvendiğiniz bireylerle daha fazla vakit geçirin, onlarla hislerinizi, niyetlerinizi paylaşın. Yalnızlık da depresyon riskini artırabilir.
5. Erken sinyalleri fark et: Uzun periyodik mutsuzluk, ilgi kaybı yahut yorgunluk hissediyorsanız profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. Zira ruh sıhhati da bedensel sıhhati kadar kıymetlidir. Unutmayın; tedbir almak, tedaviye başlamaktan her vakit daha kolaydır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
