Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sağlıklı ve fit bir yaşlanma süreci ile Alzheimer’dan korunmanın yolları hakkında bilgi verdi.
Dengeli beslenme ve sistemli fizikî aktivite, sağlıklı ve fit bir yaşlanmayı destekliyor!
Güzel, sağlıklı, fit ve dinç bir yaşlanma sürecini teşvik etmek için hayat stili değişiklikleri yapılabileceğini lisana getiren Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Dengeli ve besleyici bir diyet, yaşlanma sürecini olumlu istikamette etkileyebilir.” dedi.
Bol ölçüde meyve, zerzevat, tam tahıl eserleri, sağlıklı yağlar ve kâfi protein içeren bir diyet tercih edilmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Tarlacı, “Antioksidanlar ve omega-3 yağ asitleri üzere besin unsurları de yaşlanma aykırısı tesirlere sahiptir. Fizikî aktivite, kas kitlesini müdafaa, esnekliği artırma, güç düzeylerini yükseltme ve genel sıhhati güzelleştirme açısından kıymetlidir. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik antrenman yapmayı hedeflemek ve güçlendirme antrenmanları eklemek önerilir.” halinde konuştu.
Stres idaresi ve sağlıklı hayat alışkanlıkları yaşlanmayı yavaşlatıyor!
Kronik gerilimin, yaşlanma sürecini hızlandırabileceğine vurgu yapan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Düzenli meditasyon, yoga yahut derin nefes alma üzere gerilim azaltma teknikleri, gerilimin olumsuz tesirlerini azaltmaya yardımcı olabilir.” dedi.
Kaliteli uykunun, hücresel yenilenme için değerli olduğunu tabir eden Prof. Dr. Tarlacı, şöyle devam etti:
“7-9 saat uyku almaya çalışın ve uyku sisteminizi koruyun. Sigara içmek ve çok alkol tüketmek yaşlanma sürecini hızlandırabilir. Bu alışkanlıklardan kaçının yahut sınırlayın. Toplumsal alakalar ve entelektüel ikazım, zihinsel ve duygusal sıhhatinizi müdafaaya yardımcı olabilir. Arkadaşlarınızla ve ailenizle temas kurun, yeni ilgi alanlarına yönelin. Sıhhat denetiminden geçmek ve sıhhat sıkıntılarını erken teşhis etmek, tedavi edilmesini kolaylaştırabilir ve yaşlanma sürecini daha düzgün yönetmenize yardımcı olabilir. Olumlu bir zihinsel tavır ve zihinsel antrenmanlar, bilişsel işlevleri korumak için kıymetlidir. Fikir gücünüzü ve zihinsel esnekliğinizi sürdürmek için yeni şeyler öğrenmeye ve zihinsel meydan okumalara katılmaya çalışın. Güneşe maruz kalma, cilt yaşlanması ve cilt kanseri riskini artırabilir. Güneş hami kullanımı ve uygun giysiyle cildinizi koruyun. Kâfi su içmek, cildin nemli kalmasına ve genel sıhhati desteklemeye yardımcı olabilir.”
Teknoloji, yaşlı bireylerin sağlıklı, faal ve toplumsal bir hayat sürmelerine dayanak olabiliyor!
Günümüzde yaşlanma sürecinin, teknolojik gelişmelerle değerli ölçüde değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Sağlık hizmetlerine daha âlâ erişim, daha tesirli teşhis ve tedavi teknikleri yaşlıların ömür kalitesini artırdı.” dedi.
Bilinçli yaşlanmanın, sağlıklı beslenme ve nizamlı antrenman üzere hayat usulü faktörlerine odaklandığına değinen Prof. Dr. Tarlacı, “Teknoloji bu alanda da takviye sunuyor. İnternet ve toplumsal medya ise yaşlı bireylerin toplumsal irtibatlarını sürdürmelerine yardımcı olabiliyor. Bu nedenle yaşlanmanın biçimi ve süreci, teknolojik ilerlemelerle daha sağlıklı, etkin ve toplumsal bir hayatı teşvik edebiliyor.” tabirlerini kullandı.
Yaş, genetik faktörler, kronik hastalıklar ve sıhhatsiz hayat Alzheimer riskini artırıyor!
Alzheimer riskini arttıran bir çok neden olduğuna işaret eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Yaş ilerledikçe Alzheimer riski artar. Aile geçmişi de Alzheimer riskini etkileyebilir. Yüksek tansiyon, obezite ve diyabet üzere kardiyovasküler problemler Alzheimer riskini ve şiddetini belirli oranlarda artırabilir. Sistemsiz idman yapmak ve zihinsel olarak faal olmamak, sigara içmek ve çok alkol tüketimi Alzheimer riskini yükseltebilir. Yeniden kronik inflamasyon, barsak yahut diş eti iltihapları Alzheimer riskini artırabilir.” açıklamasını yaptı.
Erken teşhis, Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatarak ömür kalitesini artırabilir!
Erken teşhisin, Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatma yahut semptomların idaresine yardımcı olma potansiyeline sahip tedavi seçeneklerine erken erişim sağladığına vurgu yapan Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Alzheimer hastalığı erken teşhis edildiğinde, tabipler daha âlâ tedavi seçenekleri sunabilirler. İlaçlar ve öbür tedavi prosedürleri, semptomların ilerlemesini yavaşlatabilir ve hayat kalitesini artırabilir. Ayrıyeten, bilişsel ve duygusal fonksiyonları destekleyici terapiler de uygulanabilir.” dedi.
Erken teşhisin, bireylerin Alzheimer risk faktörlerini daha yakından izlemelerine yardımcı olabileceğini de aktaran Prof. Dr. Tarlacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erken teşhis, risk faktörlerinin yönetilmesini ve mümkün komplikasyonların önlenmesini sağlayabilir. Alzheimer hastalığı genetik yatkınlıkla ilişkilendirilmiştir. Aile geçmişi bu hastalığa karşı riski artırabilir. Bu nedenle, aile geçmişinizde Alzheimer hastalığı olan bir kişi varsa, tertipli olarak bilişsel testler ve doktor muayeneleri yaptırarak erken teşhis için daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Genetik yatkınlığı olan bireyler, sistemli doktor muayeneleri ve bilişsel testler yaptırmalıdır. Bu, rastgele bir erken belirtiyi yahut değişikliği yakından izlemek için kıymetlidir. Genetik yatkınlığı olan bireyler, tabipleri ile Alzheimer hastalığına karşı esirgeyici tedavileri tartışmalıdır. Bu, genetik riski azaltmaya yahut hastalığın ilerlemesini geciktirmeye yardımcı olabilir. Bu nedenle, bu hususta şuurlu olmak ve sıhhat uzmanları ile işbirliği yapmak değerlidir.”
Sağlıklı yaşlanma ve Alzheimer’dan korunmada en tesirli yol, hakikat hayat stiline odaklanmak!
Antioksidanlar, vitaminler ve besin desteklerinin sağlıklı yaşlanma ve Alzheimer’dan korunma açısından birtakım yararlar sağlayabileceğine değinen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Antioksidanlar, bedende hür radikallerin neden olduğu oksidatif gerilimi azaltarak hücresel hasarı önleyebilirler. Bu, yaşlanma sürecini yavaşlatabilir ve kimi sıhhat problemlerini önleyebilir.” dedi.
Ancak, antioksidan desteklerinin bilimsel olarak kesin ve tesirli bir halde yaşlanma yahut Alzheimer hastalığına karşı kollayıcı olduğunun kanıtlanmadığının altını çizen Prof. Dr. Tarlacı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ayrıca, kimi durumlarda yüksek dozda antioksidan desteklerinin ziyanlı olabileceği de gösterilmiştir. Bu nedenle, antioksidanları doğal besinlerden almak en uygunu olabilir. Bilhassa B12 vitamini, D vitamini ve omega-3 yağ asitleri üzere besin hususları sağlıklı yaşlanma ve beyin sıhhati için değerlidir. Lakin, bu vitaminlerin destekleri yalnızca eksiklik durumlarında yahut doktor tavsiyesiyle kullanılmalıdır. Aşırı vitamin alımı ziyanlı olabilir ve birtakım çalışmalar, vitamin desteklerinin Alzheimer riskini azaltmada etkisiz olduğunu göstermektedir. Genel olarak, sağlıklı yaşlanma ve Alzheimer’dan korunma için en uygun strateji, istikrarlı bir beslenme planı, sistemli idman, zihinsel ve toplumsal aktivitelerin sürdürülmesi ve gerilimden kaçınılması üzere hayat usulü faktörlerine odaklanmaktır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
