Galatasaray Muhteşem Lig’in 10. haftasında Göztepe’yi 3-1 mağlup ederek namağlup liderliğini sürdürdü. Teknik yönetici İlker Püren, Galatasaray’ın konutunda Göztepe’yi mağlup ettiği müsabakayı kıymetlendirdi.
İşte Püren’in değerlendirmeleri:
RAMS Park’ta Galatasaray’ı yenmek için hakikat oyun oynamak da yetmiyor artık. Bazen mucizelere gereksiniminiz olmalı bunun için. Galatasaray-Göztepe maçı bunun en canlı örneği oldu. Galatasaray top kendindeyken öz inançlı ve hareketli, top rakipteyken de çok istekli ve agresif. Bu düzeyde bir oyun gücüne ulaşabilmek lakin uzun periyodik çalışmanın bir eseri olarak açıklanabilir. Çok sayıda tekrar, ideolojinin empozesi, otomatikleşen oyun karakteri. Hürmet duyulacak bir güç var ortada.
Göztepe baskı yapmasanız da oyun formatları gereği çok fazla uzun top oynayan bir grup. Galatasaray rakibe vakit zaman o denli süratli baskılar yaptı ki Göztepe uzun top oynayacak vakti bile bulamadı. Galatasaray’ın oyununu yalnızca oyun formatıyla açıklamak gerçek değil. Maçı yaşayan, kazanmayı alışkanlık haline getirmiş ve oyuncuların kadroya duyduğu aidiyet gözle görülür bir gerçek haline gelmiş. 15. haftayı şimdiden merakla bekliyorum. Fikstürde Galatasaray’ı zorlayacak tek grup olarak şu anda benzeri bir otomatikleşmeye sahip olan Samsunspor’u görüyorum.
EN BÜYÜK SİLAHI
Galatasaray’ın hamle opsiyonları bir iki duruma bağlı değil. Oyuncular alanda çok hareket ettikleri için hamlede sayısız opsiyonla oynuyorlar. Bu da rakiplerin savunma yapmasını zorlaştırıyor. Topu geri kazanma müddeti de çok kısa olduğu için Galatasaray’ı birden fazla kadro kendi birinci bölgesine istemiyor. Galatasaray’ın ön alan baskısını kırmak da kâfi değil, baskıda kırıldıkları anda savunmaya dönüş suratları da son derece yeterli. Sayısal üstünlük sağlayarak yaptıkları savunma kurgusu top rakibe geçtiğinde kadronun en büyük silahı haline gelmiş durumda.
