İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, bu yıl kent genelinde çıkan yangınların yanı sıra yaz aylarında sarsıcı tesirler bırakan orman yangınlarıyla da uğraş etti. 8 ayda 11 bin 564 yangına müdahale edilirken, 28 bin hektarlık alan yandı, 10 milyar 485 bin TL’lik ziyan oluştu. Sıcak gün sayısında önemli artışların yaşandığı İzmir’de, itfaiye yeni ateş savaşçıları alımları ile güçlendirilirken, 40 yeni itfaiye aracının filoya katılması için çalışmalar başladı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı takımları, şiddetli bir yaz mevsimini geride bıraktı. İtfaiyeciler, bu yılın 8 ayında 11 bin 564 yangına müdahale etti. 1 Ocak 2025 ile 1 Eylül tarihleri ortasında çıkan yangınların 3 bin 965’i kırsal alan ve ormanlık bölgeler olarak kayıtlara geçti. 7 bin 593 yangın ise kent merkezinde çıktı. Çıkan yangınların 10 bin 535’i başlangıç basamağında söndürüldü. Öteki 636 yangın kısmen söndürülürken, 373’ünün ise büsbütün yandıktan sonra resen söndüğü raporlandı. Bu yangınlardan ötürü oluşan ziyan ise 10 milyar 485 bin TL oldu.
28 bin hektarlık alan yok oldu
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Bilgi Sistemleri Dairesi Başkanlığı, yangın bölgelerine yönelik uydu manzaralarını kıymetlendirdi. Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları ortasında çıkan yangınları inceleyen yetkililer, çarpıcı sonuçlara ulaştı. Sırf son üç ayda çıkan yangınlarda 28 bin hektarlık alanın yandığı belirlendi. Yangınlar, en çok doğal çayırlar ile ormanlık alanları etkiledi. 6 bin hektarlık orman bölgesi ziyan gördü. Tekrar 9 bin hektarlık doğal çayır alanı ile 5 bin 600 hektarlık makilik alanın yanı sıra 4 bin 500 hektarlık sklerofil (çalı görünümlü) bitki örtüsü yandı. Tarım alanları ve meralarda da önemli kayıplar yaşandı. Bu yıl çıkan yangınların en fazla etkilediği ilçelerin başında Seferihisar ile Çeşme yer aldı. Kayıtlara nazaran Seferihisar’da 11 bin hektarlık alan yandı. Çeşme Ildır’da da 9 bin 400 hektarlık alan ziyan gördü.
Sıcak gün sayısında önemli artış yaşandı
İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’nın değerlendirmelerine nazaran İzmir’de iklim değişikliğinin tesirleri her yıl daha da belirginleşiyor. 1990’da sıcaklığın 35 santigrat derecenin üstünde olduğu gün sayısı sırf 9 iken 2024’te 44 güne ulaştı. Artan sıcaklıklar, uzun süren kuraklıklar ve bilhassa gece sıcaklıklarının düşmemesi, kent sakinleri açısından önemli riskler barındırıyor.
“İklim değişikliğinin tesirlerini yaşıyoruz”
İzmir’in iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarından en çok etkilenen kentlerin başında geldiğini söz eden İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Yaşar Korkmaz, “Artan sıcaklıklarla birlikte yangın dönemi genişledi. Yangınlar, haziran ayının başında başladı. Eylül ayı içerisindeyiz. Hala ufak ufak devam ediyor. Bizim açımızdan çok sıkıntı ve yorucu oldu lakin daha da kıymetlisi İzmir açısından yıkıcı bir yaz oldu. Zira geniş ormanlık bölgelerimizi kaybettik” dedi.
“Yeni işçiyle güçleniyoruz”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca onayı verilen 154 itfaiye çalışanının alımının tamamlandığını belirten Korkmaz, artık de 200 kişilik takımın verildiğini ve ilerleyen aylarda yeni itfaiye memurlarının alımını yapacaklarını söyledi. Korkmaz, itfaiye teşkilatının hem insan hem de araç istikametinden güçlendirilmesi için çalıştıklarını tabir ederek, “Teşkilatımızı güçlendirmek zorundayız. Yangınlar her yıl artarak sürecek. İçerisinde arazi aracı da olmak üzere 40 itfaiye aracı alacağız. Şu an ihale aşamasında” diye konuştu.
“Topyekûn gayret etmeliyiz”
İtfaiye Dairesi Başkanlığı olarak gereken değerlendirmeleri yaparak yangınla çabada gereksinimlere nazaran yol haritası oluşturduklarını belirten Korkmaz, şunları söyledi: “Özellikle kırsal bölgelerde muhtaçlık varsa tankerlerimizin tamiratını yapacağız. Köylülere verdiğimiz yangın, birinci yardım ve ormanı-doğayı muhafaza eğitimlerinin sayısını artıracağız. Bu yangınlar artık yalnızca Orman Genel Müdürlüğü ile İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın gayreti ile sonuçlanmayacak kadar büyük. Topyekûn bir uğraş gerekiyor. Bu gayretin en başında kırsal bölgelerde yaşayan yurttaşlar geliyor. Onlar kendi topraklarını, ömür alanlarını korumak zorunda.”
“Meslektaşlarımızla özverili formda çalıştık”
Orman yangınlarında yaşadıkları zorlukları aktaran Korkmaz, “Tüm zorluklara karşın, bu zorluğu grup arkadaşlarım ve tüm meslektaşlarımla özverili formda çalışarak, daha meselesiz halde atlatmaya çalıştık. Berbata bakarak kendimizi teselli etmek istemiyoruz ancak bu yaz bu kadar büyük yangınların içerisinde, rastgele bir çalışma arkadaşımızın burnunun dahi kanamaması, can kaybının olmaması tek tesellimiz oldu. Kırsal kısımdaki yurttaşlar, bir yangın esnasında tüm ailesi ile ellerinde süpürgeler, çalılarla yangına müdahale etti. Çalışanlara yemek ve su getirdiler. İstekli olarak bize birçok bahiste dayanak verdiler. Rastgele bir karşılık beklemeden gece gündüz çalışmaları beni çok etkiledi. Bu şahane bir olaydı” dedi.
“İtfaiyecilik meslek sınıfında olmalı”
25 Eylül-1 Ekim tarihleri ortasında İtfaiyecilik Haftası’nın kutlanacağını da anımsatan Korkmaz, kendileri için kıymetli olan bu tarihte itfaiyeciliğin meslek olarak tanımlanmasını tekrar gündeme getireceklerini belirtti. İtfaiye teşkilatının yalnızca yangın söndüren bir kurum olmadığını anlatan Korkmaz, yıllardır uğraş ettikleri “meslek” kümesi tariflerine artık kavuşmak istediklerinin altını çizerek, “Teşkilatımız kontrol, eğitim, arama ve kurtarma, sel su baskınlarına müdahale ediyor. 24 saat yaşayan kentte en ufak acil durumda bile İzmir İtfaiyesi en ön saflarda gayret ediliyor. Bu kadar çok iş yapan bir teşkilatın hala bir meslek kümesi içerisinde olmaması çok acı. Yalnızca orman yangınları ile uğraş etmiyoruz. 4 buçuk milyonluk bir kent var. Milyonlarca mesken, işyeri var. Trafik kazaları meydana geliyor. Her türlü olaya karşı hazırlıklıyız ve müdahale ediyoruz” sözlerini kullandı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
