İzmir, antik kentleri ile karada, batık gemilerle ise İzmir Körfezi’nde önemli bir arkeoloji mirası barındırıyor. Körfezde farklı tarihlerde savaş, çarpışma sırasında ya da arıza nedeniyle körfeze gömülen batık gemilerden biri en son 2017 yılında Çiğli ilçesi açıklarındaki yaşam adası etüt çalışması sırasında, DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü uzmanları tarafından tespit edildi. Batık geminin, 100-150 yıllık İnebolu Batığı olduğu belirlendi. Küçük bir bölgede yapılan sonar çalışmalarında yaklaşık 8 batık tespit edilirken konu ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmadı.
“İNCİRALTI’NDA ÇOK SAYIDA BATIK GEMİ VAR”
Araştırma yapılıyor DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Duman, deniz bilimcilerin deniz tabanıyla ilgili yapılan araştırmalarda deniz tabanında yer alan bütün objeleri sonar ve diğer donanımlarla saptayabilme özelliği olduğunu belirtip “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir proje alanında çalışmalar yaparken bir batığa rastladık. Batığın sonar görüntülerini aldığımızda son 100-150 yıllık döneme ait bir batık olduğunu saptadık. O arada Balçova ilçesi İnciraltı semti açıkları Yenikale’de çok sayıda batık tespit ettik. Bu batıklar savaş zamanında İzmir iç körfezine gemilerin girmelerine engellemek için olduğunu söyleseler de bu gemilerin savaş sırasında çatışma nedeniyle veya kendi aralarındaki çarpışma sonucu batmış olan gemiler olduklarını gördük. Yenikale’deki batıklar özellikle tahrip edilmişlerdi” diye konuştu.
“7-8 BATIK GEMİ VAR”
Körfezde yaklaşık 8 tane batık tespit ettiklerini aktaran Duman, “Yenikale dahil olmak üzere 7-8 tane batık var. Bu batıkların araştırılması, kazınması ve kültür değerlerimizin ortaya çıkarılması gerekiyor. Körfezin kültür değerini net olarak ortaya çıkarabilmek için ‘Nautilus’ adlı araştırma gemisinin Türkiye sularında yaptığı araştırmalara benzer şekilde projelerin yapılması gerekiyor. Körfezde geniş çaplı bir çalışma yapılması ve bunun desteklenmesi lazım. Son buzul döneminde deniz seviyesi 120-130 metre kadar çekilmişti. Böyle bir çalışmayı gerçekleştirebilirsek son buzul döneminin kıyı hattının net olarak nerede olduğunu belirleriz ki bu muhtemel Foça açıklarında bir yer olacaktır. Böylece o alandaki kültürel değerlerin diğer arkeolojik unsurların da saptanması ve dünya bilim gündemine sunulma imkânına kavuşulmuş olacaktır” ifadelerini kullandı.
“DENİZ SEVİYESİ ZAMANLA YÜKSELDİ”
Körfezde yer alan batık gemilerin ve uzun yıllar boyunca su altında kalan yerleşim alanlarının turizmde kullanabileceğini belirten Prof. Dr. Duman, “Deniz seviyesi, 20 bin sene önce maksimum çekildiği dönemlerden sonra günümüze doğru önce 70, sonra 60 daha sonra ise 50 ve 40 metreye kadar yükseldi. En az 2 bin, 3 bin ve 4 bin yıllık periyotlarla bir yükselme süreci geçirdi. Bu dönemdeki kent alanları, yerleşim alanlarının saptanması ile batık turizmi ve su altındaki arkeolojik objelerle ilgili kültürel ve turizm faaliyetlerinde kullanılabilir” ifadelerini kullandı.
Antik döneme ait Körfezde antik dönemlere ait amfora batıklarının da olabileceğini dile getiren Duman, “Cumhuriyet öncesi 100 yıllık, 200 yıllık döneme ait tarihçilerin belirtilerine göre normal savaşla ilgili batıklardan söz ediyor. Bunların sayısı 10’un üzerinde. Lokasyonları verilmiş ama görüntüleri çok ender. Sadece su üstü orijinal görüntüleri var. Antik dönemlere ait özellikle Agora, Klazomenai, Bayraklı tarafında antik alanda yaşayanların denizel aktiviteleriyle ilgili muhtemel amfora batıklarının da yer aldığı kaynaklar, lokasyonlar olabilir. Bunlardan birkaç tanesine Güzelbahçe ilçesi açıkları çalışmasında Urla ile Güzelbahçe arasındaki boşlukta sonar kaydında rastlamıştık” diye konuştu.