Uyku düzeninin okul başarısını doğrudan etkilediğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Hakan Bucak, “Yeterince uyumak çocukların sağlıklı kalması ve okulda başarılı olması için çok önemlidir. Yeterli uyku almamak, daha düşük akademik başarının yanı sıra daha yüksek devamsızlık ve geç kalma oranlarıyla da bağlantılıdır” dedi.
Liv Hospital Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Hakan Bucak, çocukların sağlıklı eğitimi konusunda açıklamalarda bulundu.
“ERKEN YATMA SAATLERİNE ALIŞMASINA YARDIMCI OLUN”
Uyku düzeninin önemini vurgulayan Doç. Dr. Bucak, şöyle konuştu:
“Çocuğunuzun yeni okul yılı başlamadan bir veya iki hafta önce daha erken yatma saatlerine alışmasına yardımcı olun. Böylece yeni rutinlere alışmalarını kolaylaştırabilirsiniz. Çocuğunuz için tutarlı bir uyku saati belirleyin ve her gece buna sadık kalın. Yeterince uyumak çocukların sağlıklı kalması ve okulda başarılı olması için çok önemlidir. Yeterli uyku almamak, daha düşük akademik başarının yanı sıra daha yüksek devamsızlık ve geç kalma oranlarıyla da bağlantılıdır. Çocuğunuzun sakinleşmesine ve erken uykuya dalmasına yardımcı olacak tutarlı bir uyku zamanı rutini oluşturun. Örneğin bu rutin; yatmadan önce banyo yapmayı, onlarla kitap okumayı, onları yatırıp iyi geceler dilemeyi içerebilir.”
“SAĞLIKLI BESLENEREK ZİNDE KALMAK MÜMKÜN”
Okul döneminde sağlıklı beslenerek zinde kalmanın mümkün olduğunu söyleyen Doç. Dr. Bucak, şunları kaydetti:
“Sağlıklı beslenme zihinsel açıdan çocuklara yardımcı olabilir. Besleyici bir kahvaltı yapan çocuklar daha iyi öğrenir ve okulda daha başarılıdırlar. Ayrıca daha dikkatli ve enerjik olurlar. Bazı okullar çocuklara kahvaltı verir. Sizinki vermiyorsa, biraz protein içeren bir kahvaltı yediklerinden emin olun. Çocuğunuzun yemek yemeye vakti yoksa, onunla birlikte bir paket hazırlayıp okula gönderin ve teneffüste yemesini sağlayın.”
Doç. Dr. Bucak, ayrıca sınıflarda temiz havanın dolaşabilmesi için yeterli alanın olmasının mikrop konsantrasyonunu azalttığını ve okullarda öğrenci sayısına uygun tuvalet ve lavaboların bulunmasının oldukça önemli olduğunu ifade etti.
“EL HİJYENİ CİLTTEKİ MİKROPLARI UZAKLAŞTIRIR”
Ailelere çocukların ellerini en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla iyice yıkamasını öğretmelerini tavsiye eden Doç. Dr. Bucak, şu ifadeleri kullandı:
“Yemekten önce ve sonra, tuvaleti kullandıktan, öksürdükten veya hapşırdıktan sonra ellerini yıkamaları gerektiğini hatırlatın. El hijyeni ciltteki mikropları uzaklaştırır. Ellerdeki mikroplar genellikle ellerin ağza, buruna, gözlere, vücudun diğer açıklıklarına veya başkalarının dokunduğu yüzeylere temasıyla bulaşır. Bazı mikroplar yüzeylerde saatlerce yaşayabilir. Sabun ve su ile el hijyeninin sık sık uygulanması, bulaşıcı hastalıkların kontrolünde önemli bir araçtır. Sabun ve suyla yıkamanın mümkün olmadığı durumlarda, üreticinin talimatlarına göre alkol bazlı el dezenfektanlarının kullanılması, belirli koşulların yerine getirilmesi halinde izin verilen bir alternatiftir.”
‘EŞYALARIN ORTAK KULLANIMINI KISITLAYIN’
Paylaşılan nesnelerin kullanımının sınırlandırılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Bucak, şu bilgileri paylaştı:
“Çocuklarınıza arkadaşlarıyla ortak kullanma ihtimali olan ancak kendisini hasta edebilecek kişisel eşyalar konusunda konuşun. Havlu, tarak vb. kişisel eşyaların ortak kullanımını kısıtlayın. Ayrıca yiyecek paylaşımında bulunacaksa, paylaşmak istediği yiyeceği evden gönderirken ayrı bir kapta okula götürmesini sağlayın. Çocuklarınıza, özellikle eve vardıklarında cep telefonlarını, tabletleri, su şişelerini ve diğer kişisel eşyalarını düzenli olarak dezenfekte etmenin doğru yolunu öğretin. Çantalarına ve ayakkabılarını belirli aralıklarla yıkayın ya da dezenfektan sıkın. Ayrıca okulda kullandığı kişisel eşyalarının kirlilerini (spor malzemeleri ve kıyafetleri vb.) taşıması için ayrı bir poşet ya da çanta kullanmasını sağlayın.”
“HİJYEN KONUSUNDA SÜREKLİ EĞİTİM GEREKLİDİR”
Çocuklara hapşırırken veya öksürürken daima burnunu ve ağzını mendille kapatmasını hatırlatmak gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Bucak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onları mendil kullanmaya veya yüz maskesi takmaya teşvik edin. Hastalandığında maske kullanması konusunda eğitim verin, eğer arkadaşı hasta ise maske kullanması konusunda arkadaşını teşvik etmesini sağlayın. Unutmayın, okul dönemlerinde çok sık karşılaştığımız üst solunum yolu enfeksiyonları damlacık yolu ile bulaşmaktadır. Olası bir rahatsızlık halinde, çocuğunuzun soğuk algınlığı, öksürüğü veya ateşi varsa evde kalmasını ve dinlenmesini sağlayın. Özellikle çocukların birbirine yakın oturduğu ve sürekli aynı yüzeylere dokunduğu okul sınıflarında hastalıkların yayılmasını durdurmak çok zordur. Etkili yöntemlerden birisi de hasta olduğunda okula gitmeyip evde dinlenmesini sağlamaktır. Çocuklarınıza, mikropların gözle görülür bir şekilde mevcut olmasa da, hava parçacıklarından sık dokunulan yüzeylere kadar her yerde olduklarını hatırlatmalıyız. Bu nedenle hastalanmamaları, okula daha fazla zaman ayırabilmeleri için uygun hijyen konusunda ekstra bilinçli olmaları için sürekli eğitim gereklidir.”