1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında, dünyada ve Türkiye’deki HIV ve AIDS’e ilişkin son araştırmaların raporunu yayımlandı. Raporda 2021’de dünya genelinde 38,4 milyon insanın HIV ile yaşadığı belirtilirken, tedavi olan kişilerin yüzde 92’sinin viral olarak baskılanmasının, tedavinin etkinliğini gösterdiğine dikkat çekildi.
HIV ve AIDS hakkında yayımlanan istatistiklerin bir arada incelenebilmesi ve otoriteler tarafından açıklanan verilerin tanımlayıcı analizinin yapılması hedefiyle yola çıkan Türkiye merkezli, Estonya ve Tunus’ta ofisleri olan ECONiX Araştırma, Akılcı İlaç Derneği’nin bilimsel destekleriyle hazırlanan Türkiye ve dünyada AIDS’e ilişkin son güncellemeleri içeren raporunu paylaştı. Raporda 2021’de dünya genelinde 38,4 milyon insanın HIV ile yaşadığı belirtilirken, tedavi olan kişilerin yüzde 92’sinin viral olarak baskılanmasının, tedavinin etkinliğini gösterdiğine dikkat çekildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, “Birleşmiş Milletler’in verileri, AIDS’e bağlı ölümlerin 2004’teki zirvesinden bu yana yüzde 68, 2010’dan bu yana ise yüzde 52 azaldığını gösteriyor. Antiretroviral (ART) tedavi kapsamında 2000-2021 yılları arasında 18,6 milyon hayat kurtarıldığı görülüyor. Tedavilerin etkinliği bu kadar açıkken, virüse karşı farkındalığın artması önem arz ediyor” dedi.
ARAŞTIRMANIN ÖNE ÇIKAN SONUÇLARI
Pandemi döneminde, 2020 ve 2021 yıllarında yeni vaka sayısında düşüş yaşandığına dikkat çeken ECONiX Araştırma Yönetim Ekibi Üyesi Dr. Güvenç Koçkaya ise “2021’de toplam 3 bin 002 olan yeni HIV ve AIDS vakalarının pandeminin etkisinin geçmesiyle tekrardan artış trendine gireceğini ve 2030’a kadar HIV/AIDS hasta sayısının yüzde 113,09 civarında artarak 74 bin 227 olabileceğini söylemek mümkün. 1985’ten 2022’ye kadar Türkiye’de HIV/AIDS’e bağlı ölüm sayısı toplamda 598 olarak kaydedilmişti. Tahminleme sonuçları, 2030 yılında HIV/AIDS’e bağlı yıllık ölüm sayısının 100’e, toplam ölüm sayısının bin 256’ya ulaşabileceğini öngörüyor. Öte yandan literatür verilerinden yola çıkarak ART tedavi amacıyla yapılan harcamalarını da kapsayan toplam sağlık kaynağı kullanım maliyetlerinin 2030 yılında bugünkü maliyetlerin 14,7 katına çıkarak 15,4 milyar TL olabileceğini öngörüyoruz. Önleyici tedbirlerin daha çok konuşulması, hastalığa karşı farkındalığın kitlesel düzeyde artması bu anlamda önemli” ifadelerini kullandı.
“ÖNLEME PROGRAMLARININ FİNANSMANINDA BÜYÜK BOŞLUKLAR VAR”
BM öngörülerinin 2025’te küresel bir halk sağlığı tehdidi olan AIDS’i sona erdirmek amacıyla düşük ve orta gelirli ülkelerde AIDS müdahalesi için 29 milyar dolara ihtiyaç duyulacağını gösterdiğini belirten Dr. Koçkaya, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“HIV’i önlemeye yönelik bağış taahhütleri son yıllarda iyileşse de ülke gelir grupları arasında HIV önleme programlarının finansmanında büyük boşluklar varlığını sürdürüyor. 86 düşük ve orta gelirli ülke tarafından bildirilen veriler, 2021’de toplam HIV harcamalarının ortalama yüzde 8’inin önleme programlarına ayrıldığını gösteriyor. Bu payın 2025’e kadar yüzde 33’e çıkması gerekiyor. Literatüre katkıda bulunacağını düşüneceğimiz araştırmalarımızla tüm dünyayı etkileyen hastalıklara karşı farkındalığa katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Bu gibi raporlarımızla sağlık pazarına ilişkin kapsamlı içgörüler sunmaya devam edeceğiz.”